|
4924 Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
|

24.07.2003 25178
|
|
Kabul Tarihi
|
10.07.2003
|
|
4924 Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
( Genel Gerekçe )
|
|
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü
|
Sayı |
B.02.0.KKG.0.10/101-656/2624 |
11.06.2003 |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Sağlık Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığımıza arzı Bakanlar Kurulunca 10.06.2003 tarihinde kararlaştırılan “Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
R. Tayyip Erdoğan
Başbakan
21.08.1981 yılında yürürlüğe giren 2514 sayılı Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair Kanun ile tabipler, pratisyenlikte iki yıl ve uzmanlıkta iki yıl olmak üzere toplam dört yıl süre ile Devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmiştir. Bu Kanun gereğince, Türkiye’deki tıp fakültelerinden mezun olan veya öğrenimlerini yurt dışında yaparak tabip unvanı kazananlar ile yurt içinde veya yurt dışında Tababet Uzmanlık Tüzüğüne göre uzman olan tabiplerin atanması mecburiyeti bulunmaktadır. Bu Kanun kapsamında olup, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmeyenler, bu Kanunun 5 inci maddesi gereğince hiçbir kamu kuruluşunda veya serbest olarak mesleklerini icra edememektedir.
Kutsal bir meslek olan hekimlik altı yıl gibi uzun süren bir eğitimden sonra elde edilebilmekte, uzman olabilmek için de Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanmak ve 3 ile 5 yıl süren asistanlık eğitimini başarıyla tamamlamak gerekmektedir. 2514 sayılı Kanunla, insanın en değerli varlığı olan sağlığın korunması, hastalıkların tedavisi ve insanın daha kaliteli bir hayat sürmesi çalışmalarında birinci derecede sorumluluk yüklenen ve her türlü hastalık riskine rağmen büyük bir özveriyle görev yapan hekimlere başka hiçbir meslekte olmayan bir yükümlülük getirilmiştir.
Yine bu Kanunun 22 yıllık uygulaması sonucunda; hekimlerin yurt sathında dengeli ve adil dağılımının zorlamalarla sağlanamayacağı, personelin özlük haklarının bölgelere göre özendirici hale getirilerek gönüllülük esasına dayalı bir istihdam politikasının benimsenmesinin etkin ve kaliteli sağlık hizmeti sunmak açısından daha uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan, Kanunun yürürlüğe girdiği 1981 yılında 15 civarında tıp fakültesinde tıp ve uzmanlık eğitimi yapılmakta iken, bugün itibarıyla 52 tıp fakültesinde tıp ve uzmanlık eğitimi verilmektedir ve yine bugün itibarıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından alınan bilgiler ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre, tıp fakültelerinden yılda yaklaşık 5 000 tabip mezun olmakta ve yine tıp fakültelerinden, Sağlık Bakanlığına ve diğer bakanlıklara bağlı eğitim hastanelerinden yılda yaklaşık 3 000 tabip ihtisasını tamamlayarak uzman olmaktadır.
2514 sayılı Kanun yürürlükte olduğu sürece tıp fakültelerinden mezun olan pratisyen tabiplerin tamamı ile Devlet hizmeti yükümlülüğünden muaf olanlar dışındaki tüm uzman tabiplerin yılda yaklaşık 7 000-8 000 kişi atamalarının yapılması gibi bir zorunluluk söz konusu olacaktır.
Ancak, mevcut kadrolarımızla bu yükümlülüğü yerine getirmemiz mümkün olamayacağı gibi, bir süre sonra hiç ihtiyacımız olmadığı halde zorunlu olarak tabip istihdamı yapmak gibi halen ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar ve kamuda personel istihdamını azaltmaya yönelik hükümet politikaları ile çelişen bir durumla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır.
Kaldı ki, 2514 sayılı Kanunun yürürlükten kalkması ile tabip istihdamında herhangi bir sorun olmayacak, yasal boşluk da doğmayacaktır. Zira halen yürürlükte olan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğine göre uzman ve pratisyen tabipler de dahil olmak üzere, sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan tüm personelin ilk atanmalarında personel istihdamında güçlük çekilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi illeri ile kalkınmada öncelikli illere öncelik verilmektedir.
Aynı Yönetmelikte iller, özeliliklerine göre altı bölgeye ayrılmış olup, her bölgede Yönetemelikle tespit edilen sürelerde görev yapma şartı getirilmiştir.
Yine, sağlık hizmetlerinin önem ve aciliyeti, ertelenemez ve ikâme edilemez özellikleri nedeniyle şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada hizmetine acilen ihtiyaç duyulan personeli ihtiyaç duyulduğu anda istihdam edebilmek için Devlet memurluğu sınavına girmeden ve açıktan atama izni almadan atama yapabilme imkânının sağlanması, sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için gerekli ve zorunlu hale gelmiştir. Bu nedenle, uzman ve pratisyen tabip, klinik şefi ve şef yardımcısı, başasistan ve asistanlar ile diş tabipleri Devlet memurluğu sınavına ve açıktan atama iznine tâbi olmadan atanmaları öngörülmüştür.
Sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi için alt yapı, araç gereç ve her türlü teknoloji gibi maddî kaynaklar yanında bu kaynakları kullanacak bilgi, beceri ve kabiliyete sahip yeterli sayıda kalifiye personelin temini de büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, özellikle sağlık personeli temininde güçlük çekilen yörelerde acil ihtiyacımız olan unvan ve branşlarda sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında personelin bir an önce temini ve bu yörelerimizde personelin kalıcılığının sağlanması bakımından ve ayrıca temininde güçlük çekilen özel bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç duyulan personelin istihdamını kolaylaştırmak için sözleşmeli personel istihdamına ilişkin kanunî düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
4576 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde; “bu Kanunla ihdas edilen kadrolara ilk defa, yeniden veya naklen atananların atandıkları tarih itibarıyla iki yıl geçmedikçe, kanunî mazeret dışında kurum içi veya kurumlararası yer değişikliği yapılamaz.” şeklinde bir hüküm mevcut olup, bu düzenleme bu Kanunla ihdas edilen kadroların kullanılmasında pek çok sorunlara neden olmaktadır. Şöyle ki; sırf bu Kanunla ihdas edilen kadrolara atandıkları için bir kısım personel iki yıl zorunlu hizmet yapmak durumunda iken diğerleri böyle bir yükümlülük altında olmayacak ve neticede bu uygulama, aynı durumda olanlara farklı mevzuatların uygulanması nedeniyle Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı olacaktır. Yine bu kadroların sürekli takibinin yapılması ayrı bir birimin teşkilini gerektireceğinden bu durum ise personel, emek ve zaman israfına neden olacaktır.
Ayrıca, sağlık hizmetlerinde bir aksamaya sebebiyet vermemek ve ihtiyaç olduğunda daha hızlı bir şekilde sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil personel temin etmek amacıyla ve bütçeye ek yük getirmemek üzere ücretleri döner sermaye gelirlerinden karşılanmak kaydıyla; lüzumu halinde, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerin, üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi zarurî bir ihtiyaç haline geldiğinden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin ilgili bölümüne bu hususta bir ekleme yapılmıştır.
Ayrıca, tıp ilminin çok hızlı değişen ve gelişen özelliği ile sağlık hizmetlerinin komplike bir yapıya sahip olması nedenleriyle Sağlık Bakanına danışmanlık yapacak değişik alanlarda uzmanlaşmış kişilerin istihdamına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, halen on (10) olan bakanlık müşaviri sayısının iç hacmi ve personel sayısı çok daha az olan pek çok bakanlıkta olduğu gibi (30)’a çıkarılmasına gerek duyulmuştur. 4860 sayılı 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerin Sağlık Bakanlığına Ait Bölümünde Değişlik Yapılmasına Dair Kanunla birlikte Sağlık Bakanlığındaki “bakanlık müşaviri” kadrosunun (10)’dan (30)’a çıkarılmasına karşın, 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esaslarına Dair Kanunun 27 nci maddesi gereğince 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmadan bu kadrolar kullanılamamaktadır. Bu çerçevede 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklikler yapılmaktadır.
Tasarı bu amaçlarla hazırlanmıştır.
Madde 0001:
Madde ile; bu Kanunun, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında Sağlık Bakanlığı tarafından sözleşmeli olarak istihdam edilecek sağlık personelinin; hizmet şartlarını, niteliklerini, işe alınma ve işine son verme hallerini, görev ve yetkilerini, hak, yükümlülük ve sorumluluklarını, ücret ve diğer ödemeleri ile özlük işlerini düzenlemek amacıyla hazırlandığı belirtilmiş, Sağlık Bakanlığınca Kanuna eklenen ekli (1) ve (2) sayılı cetvellerde belirtilen yerlerde ve pozisyon unvanlarında istihdam edilecek sözleşmeli personeli kapsadığı ifade edilmiştir.
Madde 0002:
Madde ile; bu Kanunda geçen bakan, bakanlık, sözleşmeli personel ve sözleşmeli personel pozisyonu ifadeleri tanımlanmıştır.
Madde 0003:
Madde ile; Bakanlığın ne şekilde sözleşmeli personel istihdam edebileceği, hizmete duyulan ihtiyaçtaki değişmeler dikkate alınarak Kanuna ekli (1) sayılı cetvelin Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığının görüşü ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca yeniden belirlenebileceği, sözleşmeli personel pozisyonlarının birimler ve pozisyon unvanları itibarıyla dağılımına ilişkin vize işleminin Bakanlığın teklifi üzerine yılda bir kez olmak üzere, Maliye Bakanlığınca yapılacağı, norm pozisyon sayısının değişmesi dışında pozisyonların birimler itibarıyla dağılımının değiştirilemeyeceği, sözleşmeli personelin deprem, yangın, su baskını, yer kayması, çığ ve benzeri afetler, sıkıyönetim, olağanüstü hal, seferberlik ve savaş hali ile yılda bir ayı geçmeyen hizmet içi eğitim çalışması hariç, pozisyonunun tahsis edildiği yer dışındaki birimlerde geçici veya sürekli olarak görevlendirilemeyeceği ve çalıştırılamayacağı öngörülmüştür.
Madde 0004:
Madde ile, sözleşme ile çalıştırılacak personelin; hangi nitelikleri taşıması gerektiği ile atanma şartları belirtilmiştir. Buna göre; herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, sözleşmeli personel olarak istihdam edilememekte, uzman tabip, tabip, diş tabibi ve eczacı poziyonlarına her türlü atamalar kura ile, diğer sözleşmeli personel pozisyonlarına merkezi sınavla, daha önce Devlet memurluğu hizmeti bulunanlar, halen Devlet memuru olarak çalışanlar, diğer personel kanunlarına tabi olarak çalışanlar ile bu Kanuna tabi olarak istihdam edilip de hizmet sözleşmesini feshedenler ve herhangi bir nedenle sözleşmesi feshedilenlerin de bu poziyonlara ancak merkezi sınavla atanabileceği öngörülmüştür.
Ayrıca, sözleşmeli personel pozisyonlarına atanacakların seçimi maksadıyla yapılacak sınavlar, sınava tabi tutulmaksızın yapılabilecek atamalara ilişkin kurallar, bir sözleşmeli personel pozisyon unvanından diğer bir pozisyon unvanına nakiller ile sözleşmeli personelin aynı pozisyon unvanıyla ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen yerler arasındaki aynı unvanlı boş diğer pozisyonlara nakilleri ile ilgili usul ve esasların Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Bakanlık tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Madde 0005:
Madde ile; hizmet sözleşmesinin tarafları, şekli, nasıl vizeleneceği ile hizmet sözleşmesinde bulunması gereken hususlar ve hizmet sözleşmelerinin uygulanma süresinin malî yıl ile sınırlı olduğu, taraflardan birinin, sözleşmenin bitiminden en geç bir ay önce karşı tarafa yazılı fesih bildiriminde bulunmaması durumunda hizmet sözleşmesinin uygulanma süresinin izleyen yılın sonuna kadar uzatılmış sayılacağı belirtilmiştir. Sözleşmeli personelin; kazanç getirici başka bir iş yapamayacağı, resmî veya özel herhangi bir müessesede maaşlı, ücretli veya sözleşmeli olarak görev alamayacağı, serbest olarak sanat ve mesleklerini icra edemeyecekleri, 657 sayılı Kanunda Devlet memurları için yasaklanmış bulunan fiil ve eylemlerde bulunamayacakları, siyasî partilere üye olamayacakları, hizmet sözleşmesinin gerektirdiği damga vergisinin sözleşmeli personel, diğer resim, harç ve benzeri giderlerin Bakanlıkça karşılanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca, sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresinin kırk saat olduğu belirtilmiş, normal çalışma saatleri dışında veya hafta tatili ve resmî tatillerde de çalışmak zorunda oldukları ve bu çalışmaları karşılığında herhangi bir ek ücret ödenmeyeceği ile sözleşmeli personelin ücretli ve ücretsiz izinleri düzenlenmiştir.
Madde 0006:
Madde ile; sözleşmeli personele, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre çalışanlar için uygulanmakta olan tavan ücretin 2,5 katını aşmamak üzere, pozisyon unvanları itibarıyla belirlenmiş bulunan taban ve tavan ücret oranları arasındaki oranlar üzerinden hesaplanan miktarlarda aylık ücret ödeneceği, taban ve tavan oranlar arasındaki aylık ücretin belirlenmesinde personelin pozisyon unvanı, hizmet süresi, görev yerinin özelliği ve şartları ile eğitim seviyesinin esas alınacağı; sicil ve disiplin amirleri ile çalıştırıldıkları il merkezinde oluşturulacak komisyon tarafından yapılacak başarı değerlendirmesi sonucunda emsallerine göre başarılı görev yaptıkları tespit edilen sözleşmeli personele, unvanlar itibarıyla belirlenen bir aylık ücret tutarında ve bir malî yılda dört defayı geçmemek üzere ödül verilebileceği, sözleşmeli personelin başarı değerlendirmesinin objektif kriterler çerçevesinde belirlenmek kaydıyla görevin verimli ve etkin yürütülmesi, yaratıcılık, girişimcilik, çalışma disiplini, görevin yürütülmesinde gösterilen gayret ve başarı ile sağlık hizmetlerinde yararlananların memnuniyeti dikkate alınarak tespit edileceği, başarı değerlendirmesi esas ve usulleri, başarı değerlendirmesini yapacak amirler ve komisyonun kimlerden oluşacağı ile sözleşmeli personele ödenecek aylık ücretin yukarıda belirtilen unsurlar çerçevesinde Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Bakanlık tarafından belirleneceği öngörülmüştür.
Diğer taraftan, sözleşmeli personele yapılacak ödemelerin çalışmayı takip eden ay sonunda yapılacağı, bu personele aylık sözleşme ücreti dışında görev yaptıkları birimde bulunan döner sermayeden ilgili mevzuatı dahilinde ödeme yapılabileceği, Devlet memurlarına ödenen aile, doğum, ölüm yardımları ödeneği verileceği ve bu personelin 657 sayılı Kanunun 209, 210, 211 ve 212 nci maddelerindeki yardım ve haklardan yararlandırılacağı; Kanunda yer verilenler dışında herhangi bir ad altında sözleşmeli personele ödeme yapılamayacağı ve sözleşmelere bu hususta hüküm konulamayacağı belirtilmiştir.
Madde 0007:
Madde ile; sözleşmeli personelin, iki ay önceden yazılı ihbarda bulunmak şartıyla sözleşmeyi tek taraflı olarak her zaman feshedebileceği, Bakanlığın sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle sicil ve disiplin amirleri tarafından yazılı olarak ikaz edilenlerden söz konusu koşullara uymama halinin tekerrürü durumu ile norm pozisyon sayısında değişiklik olması, sözleşmeli personel pozisyonlarının vizelendiği birimlerin kapatılması veya bu birimlerde sözleşmeli personel istihdam edilmesinden vazgeçilmesi hallerinde, sözleşmeli personelin sözleşmesini bir ay önceden yazılı ihbarda bulunmak şartıyla feshedebileceği, hizmet sözleşmesini feshedenler ile herhangi bir nedenle sözleşmesi feshedilenlerin (norm pozisyon sayısında değişiklik olması, sözleşmeli personel pozisyonlarının vizelendiği birimlerin kapatılması veya bu birimlerde sözleşmeli personel istihdam edilmesinden vazgeçilmesi sebebiyle sözleşmesi feshedilenler hariç olmak üzere) iki yıl geçmedikçe yeniden sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemeyecekleri, sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin yeniden işe alınmalarda kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, hizmet sözleşmesinin sözleşmeli personelin istek, yaş haddi, malullük gibi nedenlerle emekliye ayrılması, 657 sayılı Kanuna göre Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektirecek bir fiilin işlenmesi veya ölümü, sözleşmeli personelin ilgili mevzuatına göre aranan şartlardan birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybetmesi hallerinde kendiliğinden sona ereceği, sözleşmesi anılan suçlardan birini işlemesi nedeniyle sona eren personelin hiçbir şekilde bir daha sözleşmeli personel olarak istihdam edilemeyeceği öngörülmüştür.
Ayrıca, kesintisiz on yıl süreyle sözleşmeli personel olarak hizmet etmiş ve bu sürede disiplin cezası almamış olanların, sicilleri olumlu olması kaydıyla, sürekli sözleşmeli personel olma hakkını elde etmiş sayılacakları; bu hakkı elde etmiş personelin sözleşmesinin, 657 sayılı Kanuna göre Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektirecek bir fiil işlemedikçe emeklilik hakkını elde edene kadar Bakanlık tarafından tek taraflı olarak feshedilemeyeceği ifade edilmiştir.
Madde 0008:
Madde ile; bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna tabi personel hakkında diğer kanunlarda aksine bir hüküm bulunmadıkça 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Madde 0009:
Madde ile, sözleşmeli personelin, istekleri üzerine Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilişkilendirileceği, diğer sosyal güvenlik kurumlarıyla ilişkilendirilenler hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi hükmünün uygulanacağı ve emsali Devlet memuru dikkate alınarak sözleşmeli personelin 6245 sayılı Harcırah Kanununun hükümlerinden yararlandırılacağı belirtilmiştir.
Ayrıca, sözleşmeli personelin çalışma usul ve esasları ile diğer hususların Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği öngörülmüştür.
Madde 0010:
Madde ile; yürürlükten kaldırılan hükümler belirlenmiştir.
Madde 0011:
Madde ile; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa, Sağlık Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uzman tabip, tabip ve diş tabibi kadrolarına açıktan atamaları ile Sağlık Bakanlığının bu kadrolarına yapılacak naklen atamaların kura ile yapılacağına, klinik şefi, klinik şef yardımcısı, başasistan ve asistan kadrolarına ise açıktan atama izni alınmaksızın ilgili mevzuatı çerçevesinde atama yapılacağına ve kura yoluyla yapılacak atamalara ilişkin usul ve esasların Sağlık Bakanlığnca çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceğine dair ek madde eklenmiştir.
Madde 0012:
Madde ile; ihtiyaç halinde, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerin, ücretleri döner sermaye gelirlerinden karşılanmak kaydıyla, üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesinin sağlanması amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesine bir paragraf eklenmektedir.
Madde 0013:
Madde ile; 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 22 nci maddesinde; Bakanlıkta, özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olmak üzere otuz (30) bakanlık müşaviri görevlendirilebilmesine imkân tanıyan bir değişiklik yapılmıştır.
Madde 0014:
Yürürlük maddesidir.
Madde 0015:
Yürütme maddesidir.
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu |
T.C.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
|
Esas No |
1/611 |
Karar No |
32 |
20.06.2003 |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca hazırlanarak, 17.06.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve tali komisyon olarak Komisyonumuza, esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen, "Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 19.06.2003 tarihinde yaptığı 13 üncü Birleşiminde, Hükümeti temsilen Sağlık Bakanı başkanlığında, Sağlık, Adalet ve Maliye bakanlıkları temsilcilerinin katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Tasarı ile;
Eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesini temin etmek üzere, Sağlık Bakanlığı tarafından hizmet akdi ile sözleşmeli olarak istihdam edilecek ve işçi sayılmayan sağlık personelinin; hizmet şartları, nitelikleri, işe alınma ve işine son verme halleri, görev ve yetkileri, hak, yükümlülük ve sorumluluklarını, ücret ve diğer ödemeleri ile özlük işleri düzenlenmekte ayrıca Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, Devlet Memurları Kanunu ile Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmaktadır.
Komisyon toplantısına katılan Sağlık Bakanı tarafından Tasarı ile ilgili bazı bilgiler verilmiştir.
Sayın Bakan tarafından;
Türkiye'deki tıp fakültelerinden mezun olan veya öğrenimlerini yurt dışında yaparak tabip unvanı kazananlar ile yurt içinde veya yurt dışında Tababet Uzmanlık Tüzüğüne göre uzman olan tabiplerin atanması mecburiyeti bulunduğu ve Bu Kanun kapsamında olup, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin hiçbir kamu kuruluşunda veya serbest olarak mesleklerini icra edemedikleri,
Uzman olabilmek için de Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanmak ve 3 ila 5 yıl süren asistanlık eğitimini başarıyla tamamlamak gerektiği ,
Hekimlerin yurt sathında dengeli ve adil dağılımının zorlamalarla sağlanamayacağı, personelin özlük haklarının bölgelere göre özendirici hale getirilerek gönüllülük esasına dayalı bir istihdam politikasının benimsenmesinin etkin ve kaliteli sağlık hizmeti sunmak açısından daha uygun olacağı ancak, mevcut kadrolarımızla bu yükümlülüğü yerine getirmenin mümkün olamadığı,
Bu nedenle, özellikle sağlık personeli temininde güçlük çekilen yörelerde acil ihtiyacımız olan unvan ve branşlarda sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında sözleşmeli personel istihdamına ilişkin kanuni düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
Sayın bakan tarafından ayrıca;
Söz konusu personelin ücretlerinin bütçeye ek yük getirmemek üzere döner sermaye gelirlerinden karşılanacağı,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılan değişiklikle yerine getirilmesi gereken hizmetlerin, üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesinin sağlandığı da belirtilmiştir.
Komisyon toplantısında Tasarı ile gerekçesi benimsenerek maddelerine geçilmesi kabul edilmiştir.
Tasarının;
5 inci maddenin ikinci fıkrasının sonuna Sağlık Bakanlığı tarafından sözleşmenin iptali halinde iptal gerekçesinin karşı tarafa bildirilme mecburiyeti ile ilgili hükmün eklenmesi ve aynı maddenin son fıkrasına sözleşmeli personele doktor raporu ile belgelenen hastalıklar için yarım ücret karşılığında hastalık izni verilebileceğine ilişkin hükmün eklenmesi suretiyle,
6 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki "sözleşmeli personele" ibaresinden sonra gelen "unvanlar" ibaresinin "unvanları" şeklinde redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
7 nci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinin madde metninden çıkarılması ve üçüncü fıkrasındaki, "sözleşmesi anılan" ibaresinden sonra gelen "fillerden" ibaresinin "fiillerden" şeklinde redaksiyona tabi tutularak düzeltilmesi suretiyle,
9 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki "ilişkilendiren" ibaresi "ilişkilendirilen" şeklinde ve ikinci fıkrasındaki "brüt ücretinin" ibaresinin "brüt ücretinden" şeklinde redaksiyona tabi tutularak düzeltilmesi suretiyle,
Çerçeve 11 inci maddenin çerçeve hükmüne "madde başlığıyla birlikte" ibaresinin eklenmesi ve bu çerçeve ile 3359 sayılı Kanuna eklenen Ek 1 inci maddenin 1 inci fıkrasına "eczacı " ibaresinin eklenmesi ve ikinci fıkrasının da metinden çıkarılması suretiyle,
Yeniden düzenlenmiştir.
Tasarının 1, 2, 3, 4, 8, 10, 12, 13 üncü maddeleri ile yürürlüğe ilişkin 14 ve yürütmeye ilişkin 15 inci maddeleri Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulmak üzere arz olunur.
Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının tümüne karşıyız.
- Bu yasa Anayasaya aykırıdır. (19.4.1988 tarihli 1987/16E, 1988/8K sayılı karar)
- Eşit işe eşit ücret ilkesine aykırıdır.
- İş güvencesi ortadan kalkmaktadır.
- Mahrumiyet bölgesine sağlık personeli görevlendirilmesi için özendirme ve teşvik yöntemleri uygulanmaktadır.
- Yakın sağlık tarihinde başarı ile uygulanan trahom, sıtma, tüberküloz mücadelelerindeki sosyalizasyon ve tam gün yasalarından yararlanılarak 657 sayılı Yasaya tâbi personelin teşvik ve özendirilmesi için yasa tasarısının hazırlanmasını öneriyoruz.
Saygılarımızla.
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu |
T.C.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonu
|
Esas No |
1/611 |
Karar No |
39 |
01.07.2003 |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Sağlık Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 11.06.2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 17.06.2003 tarihinde tali komisyon olarak Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen 1/611 esas numaralı "Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 26.06.2003 tarihinde yapmış olduğu 53 üncü birleşiminde Hükümeti temsilen Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi, kamu sağlığına yönelik etkin, hızlı ve eşgüdümlü müdahale edebilme kapasitesinin artırılması ve başarılı sağlık sistemlerinin oluşturulması, nicelik ve nitelik yönünden yeterli personel ile mümkündür. Sosyal hizmet niteliği ağır basan sağlık alanındaki sorunların çözülmesi ve dengesizliklerin azaltılması amacıyla eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında personelin özlük haklarının özendirici hale getirilerek gönüllülük esasına dayalı bir istihdam politikasının hayata geçirilmesinin önemi açıktır.
21.08.1981 tarihli ve 2514 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde; sağlık personelinin zorunlu Devlet hizmeti yükümlülüğüne tabii tutulması ile bu personelin istihdamına yönelik düzenlemelerin uygulamasında; ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişme sürecinde sağlık alanında değişen ihtiyaçların karşılanmasında gerekli bilgi, beceriye sahip ve yeterli sayıda kalifiye sağlık personelinin yetiştirilmesinde bir takım sıkıntılar yaşandığı, hekimlerin yurt sathında dengeli dağılımının gerçekleştirilemediği, zorunluluk esasına dayanması nedeniyle hizmet kalitesinin yükselmediği görülmüştür.
Tasarı ile;
- Eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında, Sağlık Bakanlığı tarafından sözleşmeli olarak istihdam edilecek sağlık personelinin; hizmet şartlarının, niteliklerinin, işe alınma ve işine son verme hallerinin, görev ve yetkilerinin, hak, yükümlülük ve sorumluluklarının, ücret ve diğer ödemeler ile özlük işlerinin düzenlenmesi,
- Hizmete duyulan ihtiyaçtaki değişmeler dikkate alınarak sözleşmeli personel çalıştırılacak yerler ve azami pozisyon sayılarının Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığının görüşü ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca yeniden belirlenmesi,
- Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların sözleşmeli personel olarak istihdam edilmemesi, uzman tabip, tabip, diş tabibi ve eczacı pozisyonlarına yapılan atamaların kura ile, diğer sözleşmeli personel pozisyonlarına yapılacak atamaların ise merkezi sınavla yapılması,
- Tıp ilminin çok hızlı değişen ve gelişen özelliği ile sağlık hizmetlerinin kompleks bir yapıya sahip olması nedeniyle, Sağlık Bakanına danışmanlık yapacak değişik alanlarda uzmanlaşmış kişilerin müşavir olarak çalıştırılabilmesi amacıyla bakanlık müşaviri sayısının toplam 30'a çıkarılması,
- Bu Kanuna tabi personel hakkında bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine bir hüküm bulunmadıkça, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanması,
Öngörülmektedir.
Tasarının geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;
- Anayasa’da öngörülen, eşit işe eşit ücret ilkesinden ayrılındığı,
- Tasarının hazırlık çalışmalarında, ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüş ve taleplerinin değerlendirilmediği,
- Hekim ve sağlık çalışanları için iş güvencesinin ortadan kaldırılmasının sosyal devlet ilkesini zedelediği,
- Mevzuatımızda yer alan mevcut sözleşmeli personel sisteminden ayrı yeni bir sözleşmeli personel sistemine yer verilmesinin anlaşılamadığı,
- Aynı kurumda oluşturulacak ikili istihdam yapısının iş ilişkilerini ve dolayısıyla hizmetin etkinliğini zayıflatacağı,
- Kadroların tahsisi sürecinde illerin esas alınmasının; ilçe, köy ve belde düzeyinde yaşanan sağlık sorunlarının çözümüne katkı sağlamayacağı,
- Hizmetlerin, üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesinin Anayasanın 128 inci maddesinde belirtilen "kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." hükmüne uygun olmayacağı,
- Getirilen yeni istihdam statüsünün kamu personel rejiminin dağınık ve parçalı yapısında yeni sorunlara yol açabileceği,
- Kalıcı olmayan, geçici ve parçacı önlemlerle, sağlık sisteminde görülen sorunların çözülemeyeceği,
Gibi eleştirilerin yanında;
- Bu Tasarının teşvik yasaları kapsamında düşünülmesi gerektiği,
- Söz konusu illerde yaşanan sağlık sorunlarının acil, ertelenemez nitelikte olduğu, bu açıdan önemli ihtiyaçları karşılayacağı,
- Özendirme ve teşvik özellikleriyle yeni istihdam statüsünün eşitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde gönüllülük esasına dayandığı,
- Bölgeler arasındaki dengesizliğin giderilmesi açısından kamu hizmetlerinin dağılımının önemli olduğu, Tasarının özellikle sosyal devlet ilkesinin bir gereğini karşıladığı, bu sebeple Tasarının Anayasaya aykırılığından söz edilemeyeceği,
Şeklindeki olumlu görüşleri müteakip Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;
- Sağlık potansiyelinin fiziki ve sosyal hacminin tespit edilmesiyle birlikte, tüm vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamına alınması, sağlık hizmetlerinin tek çatı altında toplanması gibi köklü değişiklikleri içerecek olan düzenlemelere ilişkin çalışmaların halen devam ettiği,
- Söz konusu sözleşmeli personel statüsü oluşturulurken Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarının gözönünde bulundurulduğu,
- Az gelişmiş il, ilçe ve köylerimizde yaşanan sağlık sorunlarının çözümünde önerilen yeni istihdam statüsünün işlevsel olacağı,
- Sağlık konusunda temel hedefin insan olduğu, dolayısıyla kaynak maliyetinin ikincil öneme sahip olduğu,
İfade edilmiştir.
Geneli üzerinde yapılan müzakereleri takiben Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
- Tasarının 1 inci maddesi; birinci fıkrasına "Sağlık Bakanlığı" ibaresinden sonra gelmek üzere " ve bağlı kuruluşları" ibaresinin ilave edilmesi, ikinci fıkrasının sözleşmeli personel çalıştırılacak yerler ve azami pozisyon sayılarını düzenleyen ekli (1) sayılı cetvelin Tasarı ekinden çıkarılması ve cetvel numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi, sözleşmeli personel istihdam edilecek hizmet birimlerinin Başbakanlık Doğu ve Güneydoğu Eylem Planı, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yayınlanmış en son ilçeler bazındaki sosyo-ekonomik gelişmişlik kriterleri, ilçelerin coğrafi konumları ile sağlık göstergeleri gibi objektif kriterler kullanılarak yılda bir defa Bakanlar Kurulu Kararıyla tespitini ve pozisyon sayısının da 22.000 ile sınırlandırılmasını teminen, madde metninin yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 2 nci maddesi; "ekli (2) sayılı cetvelde" ibarelerinin "ekli (1) sayılı cetvelde" olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- 3 üncü maddesi; 1 inci maddede yapılan değişikliğe paralel olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 4 üncü maddesi; 1 inci maddede yapılan değişikliğe paralel olarak redaksiyona tabi tutulması ve ikinci fıkrasında kura ile sözleşmeli personel olarak atanacaklar arasından eczacı unvanının çıkarılması suretiyle,
- 5 inci maddesi; sekizinci fıkrası tali komisyonda benimsenen sözleşmeli personele tabip raporu ile belgelenen hastalıklar için yarım sözleşme ücreti karşılığında yılda otuz günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebilmesini teminen metnin yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 6 ncı maddesi; ikinci fıkrası sözleşmeli personele bir yılda dört defayı geçmemek üzere aylık ücreti tutarında ödül verilebilmesini düzenleyen hükmün, iki defa ile sınırlandırılmasını teminen yeniden düzenlenmesi ve ifadeye açıklık getirilmesi amacıyla ve 1 inci maddedeki değişikliğe paralel olarak redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- 7 nci maddesi; birinci fıkrası Bakanlığın sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde gerekçesini karşı tarafa bildirmek zorunluluğu getiren hükmün metne ilave edilmesi, ikinci fıkrası son cümlesinin tali komisyonda da benimsendiği gibi metinden çıkarılması suretiyle,
- 8 inci maddesi aynen,
- 9 uncu maddesi; birinci fıkrası "ilişkilendiren" ibaresinin "ilişkilendirilen" şeklinde redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- 10 uncu maddesi; yürürlükten kaldırılan hükümleri düzenleyen maddelerin kanun yapma tekniğine uygun olarak geçici maddelerden önce gelmesi gerektiğinden hareketle 14 üncü madde olarak,
- Çerçeve 11 inci maddesi; 3359 sayılı Kanuna eklenen 1 inci maddesinden Sağlık Bakanlığının yukarıda belirtilen kadrolarına, diğer kamu kurum ve kuruluşlarından yapılacak naklen atamaların kura ile yapılmasını düzenleyen hükmün metinden çıkarılması suretiyle, 10 uncu madde olarak,
- 12 nci maddesi; metnin uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla daha açık ifade edilebilmesini teminen redaksiyona tabi tutulması suretiyle, 11 inci madde olarak,
- Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil personelin diğer hizmet sınıflarındaki emsallerine göre aynı ek gösterge almalarına imkân sağlayan hükmün Tasarıya çerçeve 12 nci madde olarak ilave edilmesi suretiyle,
- 13 üncü maddesi aynen,
- Eşit işe eşit ücret sağlamak amacıyla halen Devlet Memuru olarak çalışanlardan istekli olanların sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmelerini teminen Tasarıya Geçici 1 inci maddenin ilave edilmesi suretiyle,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 14 ve 15 inci maddeler, 15 ve 16 ncı maddeler olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
“Eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması” hakkında kanun tasarısına karşıyız. Mecburi hizmeti kaldıran, Başlangıçta Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki sağlık personeli açığını kapatmak amacıyla sonra yapılan bir değişiklikle de Türkiye genelinde hazırlanan bu tasarı amacı itibariyle doğru, yöntemi itibariyle yanlıştır.
- Tasarı eşit işe eşit ücret ilkesine aykırıdır.
- Tasarıya göre sözleşmeli personelin iş güvencesi bulunmamaktadır.
- Ücret fazlalığı nedeniyle 657 sayılı yasa ile çalışanların, sözleşmeli personel statüsüne geçmelerine, dolayısıyla devlet kadrolarında olumsuz sonuçlar yaratacak bir boşalmaya yol açabilecektir.
- Tasarıda yer alan illerin komşusu olan ve tasarıda yer almayan pek çok ilde, sağlık kadrolarında boşluk yaratacak, bu illerdeki sağlık personeli sıkıntısını artıracaktır.
Tasarıda illerin, ilçelerin ve pozisyonların nasıl belirlendiği ve pozisyonların kapsamı belli değildir. Türkiye’deki personel rejiminde sözleşmeli personel çalıştırılması ile ilgili mevcut hükümlerin neden reddedildiği de açık değildir.
Sağlık sorunlarının büyüklüğü yadsınamaz bir gerçektir. Hükümetin sağlık reformu, sosyal güvenlik reformu ve personel reformu gibi temel kuralları belirlemeden bu yasayı TBMM’ne sunması ciddi ve köklü bir çözüme ulaşmayı geciktirici bir davranıştır.
Sosyal devlet olmak, Türkiye Cumhuriyetinin en temel niteliklerindendir. Bunun gereği de sorunlara ciddi ve köklü çözüm getirilmesidir.
Bu gerçeklerde 657 sayılı yasaya tâbi personel için bölgedeki çalışmayı özendirici yeni bir kadroya ilişkin yasa tasarısına gereksinim vardır.