- Katma Değer Vergisi İadesinin Ortakların Vergi Borçlarına Mahsubu
28 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin A/3 bölümünde ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehine doğacak katma değer vergisi iadesini, kendisinin veya kendisine mal ya da hizmet satanların vergi borçlarına mahsup edilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
39 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin II. bölümünde de kollektif şirketler ile adi ortaklıkların katma değer vergisi iade miktarının ortaklarının vergi borçlarına mahsup edilmesinde aranılan belgeler hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Bu defa, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin ihracat istisnası ve ihraç kaydıyla teslimlerinden doğan katma değer vergisi iadesinin, ortaklarının vergi borçlarına mahsubu işleminde de miktarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmaması uygun görülmüştür. Kooperatifler ve sermaye şirketlerinin bu kapsamda yapacakları mahsup talep dilekçesi tüzelkişiliğin temsile yetkili kişilerce kaşe tatbik edilerek imzalanacak ve dilekçeye vergi borcunun mahsubu talep edilen ortak veya ortakların adı, soyadı, unvanı, bağlı oldukları vergi dairesi, sicil numarası, vergi borçlarının türü, dönemi ve tutarını ihtiva eden bir liste ile ortaklarının da bu mahsubu talep ettiklerini belirten yazıların aslı veya noter onraylı örneği eklenecektir.
- Katma Değer Vergisi İadesinin Sosyal Sigortalar Kurumu Prim Borçlarına Mahsubu
Mükellefler ihracat istisnası veya ihraç kaydıyla teslimlerinden doğan katma değer vergisi iadesini kendilerinin, ortaklarının ve kendilerine mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükelleflerin Sosyal Sigortalar Kurumuna olan prim borçlarına mahsubunu talep edebileceklerdir. Bu talep; katma değer vergisi iadesinin doğduğu dönemi, mahsubu istenilen tutarı, prim borcunun mahsubu istenilen kişi ve kuruluşların adı, sosyadı, unvanı, adresi, vergi dairesi, hesap numarası, prim borcu olan Sosyal Sigortalar Kurumu şubesi ve prim borcu tutarlarını belirten bir dilekçe ile yapılacktır. Dilekçeye, Sosyal Sigortalar Kurumundan alınan, kendisinin ve prim porçlarının mahsubu talep edilen mükelleflerin prim borçlarını gecikme zammı tutarlarını gösteren bir yazı eklenecektir. Bu yazıda ilgili kurumun banka hesap numarası da yazılı olacaktır.
Prim borçlarından mahsubu talep edilen tutar, miktarına bakılmaksızın ve inceleme raporu veya teminat aranılmaksızın iade edilecektir. Ancak iadenin kesinleşmesi için, katma değer vergisi iadelerinin vergi borcuna mahsubu işleminde aranılan belgelerin vergi dairesine verilmesi şarttır. Bu belgeler verilmedikçe iade alacağının doğmayacağı tabiidir.
Katma değer vergisi iade alacağından öncelikle mükellefin kendisinin vergi borçları mahsup edilecektir. Bundan sonra iadenin kalan kısmı, mükellefin talebi doğrultusunda kendisinin sosyal sigortalar kurumu prim borcuna veya ortakları ya da mal veya hizmet satın aldığı kişilerin vergi veya prim borçlarına mahsup edilecektir.
Mükellefin vergi dairesine ibraz ettiği Sosyal Sigortalar Kurumu şubelerinden alınan belgede gösterilen prim borcu tutarları, bu şubelerin banka hesap numaralarına gönderilecektir. Bu şubelerdeki prim borcu vergi iadesi talep eden mükellefin kurumdan getirdiği belgelerin teslimden sonra ödeme veya diğer nedenlerle vergi dairelerince gönderilen tutara göre azalmışsa, prim borcu tutarından arta kalan kısım Sosyal Sigortalar Kurumu şubesince derhal vergi dairesine iade edilecektir. Arta kalan tutarların prim borçlusuna iadesi veya ileride doğacak prim borçlarına mahsuben bekletilmesi söz konusu değildir.
Mahsuben ödenen vergi borcu ile prim borcu tutarları için mükellefin iade hakkı olmadığının saptanması halinde, bu tutarların haksız katma değer vergisi iadelerine ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde mükelleften aranılacağı tabiidir.
Sosyal Sigortalar Kurumu borçlarının tahsilinde de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulandığından, vergi dairesince bu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihte prim borcunun vadesinin geçmiş olması halinde, borcun vade tarihi ile Sosyal Sigortalar Kurumuna ödemenin yapıldığı tarihler arasında gecikme zammı uygulanabileceğinden, mükelleflerin bu hususu göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.