ANA SAYFA

YUKARI
Yazdır Tümünü Göster
Belgenin tamamı için programı satın almanız gerekmektedir.
+90 (555) 801 30 49
+90 (242) 248 23 55
+90 (212) 654 88 15
+90 (312) 231 81 36
+90 (242) 248 23 32
0193
Gelir Vergisi Kanunu
(GVK.)

06.01.1961
10700
Kabul Tarihi 31.12.1960

0193. GVK.

ÜÇÜNCÜ KISIM
GELİR UNSURLARININ TESPİTİ

YEDİNCİ BÖLÜM
(4369 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle değiştirilen bölüm başlığı)
DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR

Mükerrer Madde 0081: Safi değer artışı

(07.01.2003 tarih ve 4783 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle yeniden düzenlenen ve 01.01.2003 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe girmeden önceki şekli.) (22.07.1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle 1.1.1999 tarihinden geçerli olarak yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) (3239 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle değişen ve 1.1.1986 tarihinden itibaren yürürlüğe giren şekli.) Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınana para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.

Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul kanunu hükümlerine göre, takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır.

İşletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine, amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri kabul edilir.

(3418 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle eklenen ve 31.3.1988 tarihinde yürürlüğe giren paragraf) Dar mükelleflerin (Kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye'ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye'de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısiyle elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarından ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye'de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançları da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.

(3418 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle eklenen ve 31.3.1988 tarihinde yürürlüğe giren paragraf) Kur farkından doğan kazançların hesabında, menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabına tahsis edilen sermayenin, bu kıymet veya hisselerin iktisap tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı ile bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılması tarihindeki aynı miktar yabancı sermayenin T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı arasındaki fark esas alınır.

(3946 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle eklenen ve 1993 takvim yılı gelirlerine de uygulanmak üzere 30.12.1993 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren fıkra.) Bu Kanunun mükerrer 80'inci maddesinin birinci fıkrasının 7 numaralı bendinde belirtilen değer artış kazancının hesabında iktisap bedeli, gayrimenkul ve bu nitelikteki hakların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı takvim yılları hariç olmak üzere, her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak tespit edilir.