ANA SAYFA

YUKARI
Yazdır
Belgenin tamamı için programı satın almanız gerekmektedir.
+90 (555) 801 30 49
+90 (242) 248 23 55
+90 (212) 654 88 15
+90 (312) 231 81 36
+90 (242) 248 23 32
Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği

Maliye Bakanlığından

25.09.1999
23827
Seri No 227

  1. 4444 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerle ilgili açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

    1. ESNAF MUAFLIĞI BELGESİ ALMA ZORUNLULUĞU KALDIRILMIŞTIR

  2. 4444 sayılı Kanunun 14 uncu maddesinin (A-1) fıkrası ile esnaf muaflığından yararlanabilmek için aranılan "Esnaf Muaflığı Belgesi" alma ve esnaf odalarına kayıt olma zorunluluğu kaldırılmıştır.

  3. Diğer taraftan esnaf muaflığına ilişkin diğer hükümler yürürlükte olup, esnaf muaflığından faydalananların faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mallara ve giderlerine ilişkin gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden aldıkları belgeleri saklamaları ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yoklamaya yetkililerce yapılacak denetimlerde söz konusu belgeleri ibraz etmeleri gerekmektedir.

    2. BASİT USULDE VERGİLENDİRİLEN MÜKELLEFLER ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZ KULLANABİLECEKLERDİR

  4. Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinin ödeme kaydedici cihazları kullanan mükelleflerin basit usulden faydalanamayacağına ilişkin 11 numaralı bent hükmü 4444 sayılı Kanunun 14 uncu maddesinin (A-2) fıkrası ile 14.08.1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.

  5. Bu düzenleme ile basit usulde vergilendirilen mükelleflere ödeme kaydedici cihaz kullanma imkanı getirilmiştir. Buna göre, basit usulde vergilendirilen mükelleflerden isteyenler 14.08.1999 tarihinden itibaren ödeme kaydedici cihaz kullanabileceklerdir.

  6. Diğer taraftan 3100 sayılı Kanunun 27 nci maddesine göre, mükellefler, kullanmak üzere satın aldıkları ödeme kaydedici cihazların her biri için fatura bedellerinin % 40'ını cihazın iktisap edildiği yıla ait gelir vergisine tabi kazançlarından indirebileceklerdir. Bu imkandan basit usule tabi olup ödeme kaydedici cihaz alan mükellefler de yararlanabilecektir.

  7. Ödeme kaydedici cihaz kullananlardan, kayıtlarını meslek odaları bünyesinde oluşturulan bürolarda tutturanlar;

    • Aylık işlemlerine ilişkin günlük kapanış fişlerini (Z Raporların),

    • O aya ait diğer alış satış ve gider belgelerini, takip eden ayın 10' una kadar bürolara vereceklerdir,

    3. DİĞER ÜCRETLERDE MATRAH ASGARİ ÜCRETİN % 25 OLARAK BELİRLENMİŞTİR

  8. Gelir Vergisi Kanununun 64 uncu maddesinde;

    • Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabının yanında çalışanların, Özel hizmetlerde çalışan şoförlerin,

    • Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı işçilerin,

    • Gayrimenkul sermaye iradi sahibi yanında çalışanların,

    • Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması nedeniyle Danıştay'ın olumlu görüşü ile Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanların,

    ücretleri diğer ücret olarak belirtilmiştir.

  9. Maddenin birinci fıkrasında yer alan diğer ücretin safi tutarı " asgari ücretin yıllık brüt tutarıdır" ibaresi, 4444 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (A) fıkrası ile "... asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25' idir" şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik anılan Kanunun 15 inci maddesi uyarınca 01.01.2000 tarihinde yürürlüğe girecektir.

  10. Buna göre, diğer ücretlerin safi tutarının belirlenmesinde; takvim yılı başından geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından; büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'i dikkate alınacaktır.

    4. TEVKİF SURETİYLE VERGİLENDİRİLMİŞ ÜCRETLER HİÇBİR ŞEKİLDE BEYAN EDİLMEYECEKTİR

  11. Gelir Vergisi Kanununun beyanname verilmeyen halleri düzenleyen 86 ncı maddesinin 4444 sayılı Kanunla kaldırılan (b) bendi hükmüne göre birden fazla işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için belirli bir tutarı aşması halinde, yıllık beyanname verilmesi gerekmekteydi.

  12. Söz konusu maddede 4444 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için birden fazla işverenden elde edilmiş olup olmadığına ve tutarına bakılmaksızın yıllık beyanname verme zorunluluğu kaldırılmıştır.

  13. Buna göre, 1999 ve sonraki yıllarda elde edilecek ücretler için tevkif suretiyle vergilendirilmiş olmaları şartıyla yıllık beyanname verilmeyecektir Diğer gelirler nedeniyle yıllık beyanname verilmesi halinde de tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler beyannameye dahil edilmeyecektir.

  14. Tevkif yoluyla vergilendirilmemiş ücret gelirleri (diğer ücretler hariç) ise eskiden olduğu gibi yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

    5. GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASINA İLİŞKİN DEGİŞİKLİK

  15. 4444 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde yapılan ve 01.01.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek değişiklik ile geçici verginin altışar aylık dönemler itibariyle beyan edilmesi esası benimsenmiştir.

  16. Yapılan değişiklik 01.01.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinden, hesap dönemi takvim yılı olan mükelleflerin 1999 yılına ilişkin geçici vegi beyannameleri üçer aylık dönemler esas alınarak verilmeye devam edilecektir. Buna göre, 1999 yılının üçüncü dönem geçici vergi beyannameleri Kasım ayının 15 inci günü akşamına; dördüncü dönem geçici vergi beyannameleri ise 2000 yılının Şubat ayının 15 inci günü akşamına kadar verilecektir.

  17. Bu mükellefler 01.01.2000 tarihinden itibaren; geçici vergi attı aylık dönemler itibariyle beyan edeceklerdir. Buna göre; bir hesap dönemi ite ilgili olarak iki geçici vergi dönemi söz konusu olacaktır.

  18. Birinci donem; Ocak Haziran aylarını kapsayacak olup, bu döneme ilişkin geçici vergi Ağustos ayının 15 inci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı sure içerisinde ödenecektir.

  19. İkinci donem; Temmuz Aralık ayların kapsayacak olup, bu döneme ilişkin geçici vergi Şubat ayının 15 inci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenecektir.

  20. Geçici vergi dönemleri altışar aylık olmakla birlikte, beyan edilecek kazancın hesaplanmasında 6 ve 12 aylık mali tabloları esas alınacağı tabiidir.

  21. Kendilerine özel hesap donemi tayin edilen mükellefler 1999,yılı içerisinde sona eren üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi beyannamesi vermeye devam edeceklerdir 01.01.2000 tarihinden itibaren ise geçici verginin beyanında altışar aylık dönemler esas alınacaktır.

  22. Örneğin, 1 Mayıs 30 Nisan dönemi özel hesap dönemi tayin edilmiş bir gelir vergisi mükellefi ikinci dönem (Ağustos-Ekim 1999) geçici vergi beyannamesini, bu dönem 1999 takvim yılı içinde sona erdiği için Aralık ayının 15 inci günü akşamına kadar verecektir. üçer aylık dönemler esas alındığında üçüncü dönem (Kasım 1999 - Ocak 2000) 2000 yılının Ocak ayı sonunda biteceğinden; bu üç aylık dönem için geçici vergi beyanında bulunulmayacak, mükellef 6 aylık (Kasım 1999 Nisan 2000) dönem için geçici vergi, beyannamesini 15 Haziran 2000 tarihi akşamına kadar verecektir.

  23. 1 Ağustos - 31 Temmuz donemi özel hesap dönemi tayin edilmiş bir gelir vergisi mükellefi ise birinci dönem (Ağustos - Ekim 1999) geçici vergi beyannamesini, bu dönem 1999 takvim yılı içinde sona erdiği için, Aralık ayının 15 inci günü akşamına kadar verecektir Mükellefin ikinci aylık geçici vergi dönemi (Kasım 1999 - Ocak 2000) 2000 yılında sona ermesine rağmen; Ocak ayı aynı zamanda ilk altı aylık döneminin de sonu olacağından; mükellef altı aylık döneme (Ağustos 1999 - Ocak 2000) ilişkin geçici vergi beyannamesinin 15 Mart 2000 tarihi akşamına kadar verecektir. Şubat - Temmuz 2000 ikinci altı aylık geçici vergi donemi olacağından bu döneme ilişkin geçici vergi beyannamesi ise 15 Eylül 2000 tarihi akşamına kadar verilecektir.

  24. 4444 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 57 nci madde hükmü uyarınca, ücretler hariç 1999 - 2002 yılları gelirlerinin vergilendirilmesinde 103 uncu maddede yer alan tarifedeki vergi oranları beş puan artırılarak uygulanacaktır. Ancak, geçici vergi uygulamasında söz konusu tarifede yer alan ilk gelir dilimine uygulanan vergi oranı (% 15) dikkate alınacaktır. Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefleri de 01.01.2000 tarihinden sonraki geçici vergi dönemleri için yukarıda belirtilen esaslara göre beyan edecekleri geçici vergi matrahları üzerinden % 20 oranında geçici vergi ödeyeceklerdir.

  25. Geçici vergi uygulamasına ilişkin diğer hususlar hakkında 217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde 4 yer alan açıklamalar çerçevesinde hareket edilecektir.

    6. BEYAN EDİLMEYECEK MENKUL SERMAYE İRATLARI

  26. 4444 sayılı Kanunla, Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 55 inci madde ile; 01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasında elde edilen ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratları ile menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları için beyanname verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

  27. Buna göre tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan;

    • Mevduat faizleri,

    • Faizsiz olarak y verenlere ödenen kar payları, kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları,

    • Repo gelirleri,

    için tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

  28. Ayrıca, menkul kıymetler yatarım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları için de tutan ne olursa olsun beyanname verilmeyecek, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

  29. Yukarıda yazılı kazanç ve iratların ticari işletme bünyesinde elde edilmesi halinde ticari kazancın unsuru olarak değerlendirilecekleri ve dolaysıyla vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınacakları tabiidir.

  30. Öte yandan söz konusu kazançların off shore (kıyı bankacılığı) hesaplarından elde edilmiş olmaları durumunda; bu gelirler yurt dışından elde edilen gelir niteliğinde olduklarından ve Türk vergi kanunlarına göre herhangi bir vergi tevkifatına tabi tutulmadıklarından, tutarına bakılmaksızın yıllık beyanname ile bildirilmeleri gerekecektir.

    7. DİGER KAZANÇ VE İRATLARIN VERGİLENDİRİLMESİ

  31. 4444 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 56 ncı madde ile, 1999 - 2002 yılları gelirlerinin vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun 1, 2, 80, 81, 82, Geçici 46 ve Geçici 47 inci maddeleri yerine bu maddede yer alan hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

  32. Bilindiği üzere; Gelir Vergisi Kanununun 80, 81 ve 82 nci maddeleri diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesine ilişkin hükümleri içermektedir. Dolaysıyla 1999 - 2002 yıllarında elde edilecek diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesinde Geçici 56 ncı madde hükümleri uygulanacaktır.

  33. Yapılan düzenleme esas itibariyle, Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanun öncesindeki sair kazanç ve iratların vergilendirilmesinde uygulanan hükümlerinin 1999 - 2002 yıllarında elde edilecek diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesinde de uygulanmasın öngörmektedir.

  34. Bununla birlikte, Geçici 56 ncı maddede yer alan diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesine yönelik hükümler ile 4369 sayılı Kanun öncesi sair kazanç ve iratların vergilendirilmesinde uygulanan hükümler arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle diğer kazanç, ve iratların vergilendirilmesine ilişkin aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.

    7.1 Menkul Kıymetlerin Elden çıkarılmasından Doğan Kazançların Vergilendirilmesi

  35. 4444 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 56 ncı madde hükmü ile ivazsız olarak iktisap edilenler hariç olmak üzere hisse senetlerinin iktisap tarihinden itibaren 3 ay içinde veya iktisaptan evvel elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile diğer menkul kıymetlerin (menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgeleri hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak sayılmıştır.

  36. Diğer bir ifadeyle;

    • İvazsız olarak elde edilen menkul kıymetlerin,

    • İktisap tarihinden başlayarak 3 aydan fazla elde tutulan hisse senetlerinin,

    • Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerinin,

    elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, diğer kazanç ve irat olarak dikkate alınmayacaktır. Bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi diğer gelirler nedeniyle verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir.

  37. Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların vergilendirilmesinde bu Tebliğin 7.4 bölümünde belirtilen istisna tutarı dikkate alınacaktır.

    7.2 Gayrimenkullerin Elden çıkarılmasından Doğan kazançların Vergilendirilmesi;

  38. 4444 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 56 ncı maddenin (D) fıkrasının 6 numaralı bent hükmü ile iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70'inci maddenin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolaysıyla tahsis ettikleri gayrimenkuller tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır) değer artışı kazancı olarak sayılmıştır.

  39. Buna göre,

    • Arazi, bina maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları; kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanlan, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatının,

    • Voli mahalleri ve dalyanların,

    • Gayrimenkul olarak tescil edilen hakların,

    • Gemi ve gemi payları (Motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaz),

    • Bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtalarının,

    dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir. Değer artışı kazancının hesaplanmasında bu, Tebliğin 7.3 bölümünde yer alan açıklamalar ile 7.4 bölümünde; belirtilen 3.500.000.000 TL istisna tutarının dikkate alınacağı tabiidir.

  40. İvazsız olarak iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar ile gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak dört yıldan fazla süreyle elde bulundurulduktan sonra elden çıkarılmasından doğan kazançlar ise vergilendirilmeyecektir.

    7.3 Değer Artışı Kazançlarında Safi Kazancın Tespiti

  41. Değer artışı kazançlarında, safi kazanç esas itibariyle; elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacaktır.

  42. Mal ve hakların elden çıkarılmasında enflasyonundan kaynaklanan kazançların vergi dışı tutulması amacıyla, mal ve hakları iktisap bedelinin, elden çıkarılan ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında arttırılarak tespit edilmesine imkan tanımıştır.

  43. Buna göre; gayrimenkullerin elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan gayrimenkulün, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki (TEFE) artış oranında artırılabilecektir.

  44. 1998 takvim yılı emlak vergisi genel beyanname verme süresinin bitmesinden önce iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, bunların maliyet bedeli olarak 1998 yılı genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değeri esas alınacaktır. Bu durumda, 1998 yılı emlak vergisi beyanname verme süresinin sonuna kadar yeniden endeksleme yapılamayacaktır.

  45. Menkul kıymetlerin elden çıkarılması halinde de safi kazancın tespitinde iktisap bedeli yukarıda belirtildiği şekilde endekslenebilecektir. Bununla birlikte, mükellefler dilerlerse menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağladıkları kazancı, yıl içinde elde ettikleri toplam gelirden Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesinde belirtilen indirim oranının bu tutara uygulanması suretiyle bulunacak kısmı düşerek de hesaplayabileceklerdir. Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazancın hesaplanmasında bu yöntemi seçecek mükellefler ayrıca menkul kıymetlerin iktisap bedellerini endekslemeyeceklerdir. Ayrıca, menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların bir kısmında iktisap bedelinin endekslenmesi bir kısmında ise indirim oranının uygulanması sonucu bulunacak tutarın indirilmesi yoluna gidilemeyecektir.

  46. Diğer yandan; 1/1/1999 tarihinden önce iktisap edilen ve menkul kıymetler borsasında işlem gören hisse senetlerinin 1998 yılının son işlem gününde borsada oluşan ortalama fiyata bunların maliyet bedeli olarak esas alınabilecektir. Maliyet bedeli olarak alınan tutar endekslenmiş maliyet bedeli olarak kabul edileceğinden, bu hisse senetlerinde iktisap tarihinden 1998 yılı sonuna kadar olan süre için yeniden endeksleme yapılmayacaktır.

    7.4. Diğer Kazanç ve İratlarda İstisna Uygulaması

  47. Geçici 56 ncı maddenin (D) fıkrasında 6 bent halinde sayılan mal ve hakların elden çıkarılmasından sağlanan değer artış kazançlarının diğer kazanç ve irat olarak vergiye tabi tutulabilmesi için elde edilen kazancın 3.500.000.000 lirayı aşması gerekmektedir. Bu tutar her bir değer artış kazancı için ayrı ayrı dikkate alınacaktır.

  48. Geçici 56 ncı maddenin,(G) fıkrasının 1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinde sayılan arızi kazançlar bakımından da 3.500.000.000 TL istisna uygulanacaktır.

    Ancak;

    • Henüz başlanmamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi,

    • İhale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar,

    • Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil),

    • Dar mükellefiyete tabi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar,

    bakımından istisna uygulanmayacaktır.

  49. Arızi kazançlardaki istisna uygulamasında da değer artış kazançlarında olduğu gibi istisna her bir bent için ayrı ayrı dikkate alınacaktır.

  50. Diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesine ilişkin bu Tebliğde yer almayan konular bakımından 4369 sayılı Kanun öncesi yürürlükte olan genel tebliğler uygulanacaktır.

    8. GELİR VERGİSİ KANUNUN GEÇİCİ 47. MADDESİ KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERDEN HAREKETLE VERGİ İNCELEMESİ YAPILMAYACAKTIR

  51. Gelir Vergisi Kanununa 4444 sayılı Kanunla eklenen geçici 56 ncı maddenin (H) fıkrası hükmü uyarınca, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 47 nci maddesi kapsamındaki değerler ile işlem ve bildirimlerden hareketle bunlara taraf olanlar da dahil olmak üzere herhangi bir vergi incelemesi ve tarhiyat (Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının 7 numaralı bendi dahil) yapılamayacaktır.

Tebliğ olunur.