2001 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.
- 2001 Takvim Yılında Elde Edilen Menkul Sermaye İratlarının Beyanında Dikkate Alınacak İndirim Oranı
Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesi hükmüne göre, aynı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5, 6, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarına (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısım, bu iratların beyanı sırasında indirim olarak dikkate alınmaktadır.
İndirim oranı; Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2001 yılı için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranı %53,2'dir. Aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise %104,9'dur.
Buna göre, 2001 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı (%53,2 / %104,9=) % 50,7 olmaktadır.
- 2001 Takvim Yılında Elde Edilen Menkul Sermaye İratlarının Beyanı
2001 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarının yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde aşağıdaki hususların dikkate alınması gerekmektedir.
- Gelir Vergisi Kanununun geçici 55 inci maddesi hükmü uyarınca, vergi kesintisine tabi tutulmuş olan mevduat faizleri, özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları ve repo gelirleri ile menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir.
- 26.07.2001 tarihinden itibaren ihraç edilmiş Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin Gelir Vergisi Kanununun geçici 59 uncu maddesine göre vergiden istisna edilen kısmı beyan edilmeyecektir. (İstisna uygulamasına ilişkin açıklamalar Tebliğin 4 üncü bölümünde yer almaktadır.)
- 07.10.2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen ve 4697 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu'nun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen 15 numaralı bentte tanımlanan menkul sermaye iratları beyan edilmeyecektir.
- Yukarıda belirtilenler dışında kalan ve gayri safi tutarları toplamı 4,900,000,000.- TL.'yi aşmayan menkul sermaye iratlarından, vergi kesintisine tabi tutulmuş olanlar ile vergi alacağı dahil kurumlardan elde edilen kar payları beyan edilmeyecektir.
- Menkul sermaye iratları toplamının 4,900,000,000.- TL.'yi aşıp aşmadığının tespitinde indirim oranı ve istisna uygulanabilecek menkul sermaye iratlarının, indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının dikkate alınması, bu iratların beyan edilmesinin gerektiği durumlarda ise indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının beyan edilmesi gerekmektedir.
- Vergi kesintisine tabi olmayan menkul sermaye iratlarının, tutarına bakılmaksızın beyan edilmesi gerekmektedir.
- İndirim Oranı Uygulanarak Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları
2001 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından;
indirim oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir.
Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranının uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.
- 26.07.2001 Tarihinden Sonra İhraç Edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından Elde Edilen Gelirlerde İstisna Uygulaması
Gelir Vergisi Kanununa 4710 sayılı Kanunla eklenen geçici 59 uncu madde hükmü ile 26.07.2001 - 31.12.2002 tarihleri arasında ihraç edilen Devlet tahvilleri ve Hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası gelir vergisinden istisna edilmiştir. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir.
İstisna; faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar açısından ise mükellefin tercihine bağlı olarak maliyet bedelinin endekslenmesi veya indirim oranı uygulandıktan sonra bulunan tutara uygulanacaktır.
İstisna, faiz gelirleri ile elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar toplamına uygulanacaktır. Bir gerçek kişinin, hem faiz hem de elden çıkarma dolayısıyla elde ettiği kazancın bulunması ve gelir toplamının istisna sınırını aşması halinde, istisnanın hangi kazanca uygulanacağı mükellefçe serbestçe belirlenecektir.
26.07.2001 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonolarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar açısından Gelir Vergisi Kanununun geçici 56 ncı maddesinde yer alan 3 milyar 500 milyon liralık istisnadan ayrıca yararlanılamayacaktır. Söz konusu tarihten önce ihraç edilmiş Devlet tahvili ve Hazine bonoları ile diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar açısından ise geçici 56 ncı maddede yer alan istisnadan yararlanılabilecektir.
İstisna sadece gerçek kişilerce elde edilen kazançlar yönünden geçerli olup, ticari işletmelere ait olan bu tür gelirler ile ilgili olarak uygulanmayacaktır.
ÖRNEK: Bay (A) 2001 yılında 26.7.2001 tarihinden önce ihraç edilmiş Hazine bonolarından 20 milyar lira, 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş Hazine bonolarından ise 80 milyar lira faiz geliri elde etmiştir. Yine 26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilmiş Hazine bonolarının alım satımından 10 milyar lira kazanç elde etmiştir. Bay (A)'nın başka bir geliri bulunmamaktadır.
Bu durumda, 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş Hazine bonolarından elde edilen faiz geliri 50 milyar liralık istisna kapsamındadır. Dolayısıyla, 80 milyar liralık tutara indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar (39 milyar 440 milyon lira), 50 milyarın altında kaldığı için bu gelir beyan edilmeyecektir. Ancak, 26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilen Hazine bonolarından elde edilen faiz gelirinin indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarı (9 milyar 860 milyon lira) beyanname verme sınırının (4 milyar 900 milyon lira) üzerinde olduğundan bu gelir menkul sermaye iradı olarak beyan edilecektir. Alım satımdan elde edilen 10 milyar liralık kazanç, alım satıma konu Hazine bonoları 26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilmiş olduğundan 50 milyar liralık istisna kapsamına girmemektedir. İndirim oranı uygulamasının tercih edilmesi durumunda indirim oranı uygulandıktan sonra bulunan kazançtan (4 milyar 930 milyon lira), 3 milyar 500 milyon liralık istisna düşüldükten sonra kalan tutar olan 1 milyar 430 milyon lira diğer kazanç ve irat olarak beyan edilecektir.
ÖRNEK: Baş (B) 2001 yılında, 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş Hazine bonolarından, 120 milyar lira faiz geliri, yine 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş Hazine bonolarının elden çıkarılmasından 100 milyar lira kazanç elde etmiştir. Bay (B)'nin başka bir geliri bulunmamaktadır.
Elde edilen faiz gelirine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar 59 milyar 160 milyon liradır. Hazine bonolarının elden çıkarılmasından elde edilen kazanca indirim oranı (İstenirse maliyet bedeli endekslenebilecektir.) uygulandıktan sonra kalan tutar ise 49 milyar 300 milyon liradır. Bay (B) 50 milyar liralık istisnayı istediği kazancına uygulayabilecektir.
İstisnanın faiz geliri ile ilgili olarak kullanıldığında, istisna sonrasında kalan faiz tutarı (9 milyar 160 milyon lira), beyanname verme sınırını (4 milyar 900 milyon lira) aştığından 9 milyar 160 milyon lira menkul sermaye iradı olarak beyan edilecektir. İstisnanın tamamı faiz geliri ile ilgili olarak kullanıldığı için alım satım kazancının indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarı olan 49 milyar 300 milyon liranın tamamı diğer kazanç ve irat olarak beyan edilecektir. Dolayısıyla yıllık beyannamede beyan edilecek toplam kazanç 58 milyar 460 milyon lira olacaktır.
İstisnanın öncelikle elden çıkarma kazancı dolayısıyla elde edilen gelire uygulanması halinde, bu kazanç 50 milyar liranın altında olduğundan beyan edilmeyecektir. Kullanılmayan istisna tutarının (700 milyon lira) faiz gelirinden düşülmesinden sonra kalan tutar olan 58 milyar 460 milyon lira menkul sermaye iradı olarak beyan edilecektir.
- Karın Sermayeye İlavesi Suretiyle Elde Edilen Kar Paylarının Beyanı
Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemlerinde gerçek kişi ortaklarca elde edilen kar paylarının menkul sermaye iradı olarak beyanına ilişkin açıklamalar 231 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıştır.
Danıştay 4. Dairesi 6.12.2000 tarih ve Esas No: 2000/1307, Karar No: 2000/5053 sayılı kararı ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b-i numaralı bendinde karın sermayeye ilavesinin kar dağıtımı sayılmayacağından bahisle ortaklar açısından da elde edilmiş bir kar payından söz edilemeyeceği belirtilerek bu gelirlerin beyanına ilişkin 231 Seri No.lu Tebliğin iptaline karar vermiş olup, bu karar Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 8.6.2001 tarih ve Esas No: 2001/180, Karar No: 2001/224 sayılı kararı ile kesinleşmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, gerçek kişi ortaklar tarafından karın sermayeye ilavesi suretiyle elde edilen kar paylarının beyan edilmemesi, yargıya intikal eden uyuşmazlıklarda tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi kararları üzerine Danıştay'da temyiz yoluna gidilmemesi gerekmektedir.