Katma değer vergisi uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur.
- Gelir Vergisi Kanununun 18 inci Maddesi Kapsamına Giren İşlemlerde Sorumluluk Uygulaması:
(Bölüm 14.04.2012 tarih ve 28264 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile Yürürlükten Kaldırılmıştır.)
- Götürü Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Katma Değer Vergilerinin Hesaplanması:
Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde; Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları götürü usulde tespit edilen ticaret ve serbest meslek erbabının katma değer vergisinin her türlü mal ve hizmet alışları ile giderleri toplamına %.13 oranının uygulanması suretiyle bulunacak miktardan alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen katma değer vergisinin indirilmesi suretiyle, kazançları götürü gider usulüne göre tespit edilen çiftçilerin katma değer vergisinin ise Gelir Vergisi Kanununa göre tespit edilen safi kazançları üzerinden hesaplanacağı bu şekilde hesaplanan verginin Gelir Vergisi Kanununa göre götürü olarak belirlenen safi kazançlarının % 10 undan aşağı olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Katma Değer Vergisi Kanununun genel hükümlerine göre, bu hesaplamada, Kanunun kapsam, istisna ve temel gıda maddelerine dair hükümlerinin gözönüne alınacağı tabiidir. Buna göre,faaliyetleri arasında vergiden istisna edilmiş bulunan veya özel matrah şekli uygulanan işlemleri bulunan mükelleflerin götürü vergileri ile ilgili hesaplamaya bu işlemler dahil edilmeyecektir. Faaliyetleri içinde indirimli oranda vergilendirilen temel gıda maddelerine ait işlemleri bulunan mükelleflerin götürü vergilerinin hesabında ise bu işlemler indirimli oran üzerinden dikkate alınacaktır.
Bu kapsama giren mükellefler, verecekleri katma değer vergisi beyannamesine; normal oranda vergiye tabi işlemleri ile vergiden istisna edilmiş bulunan, özel matrah şekline tabi olan ve temel gıda maddelerine ait olup indirimli oran uygulanan işlemlerini toplu rakamlar itibariyle gösteren bir liste ekleyeceklerdir.
- Petrol Arama Faaliyetlerine Dair İstisna:
Bilindiği gibi, 19/2/1985 tarih ve 18963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde petrol arama faaliyetleri ile ilgili istisna uygulaması hakkında gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Genel Tebliğin 3 üncü paragrafında, petrol arama faaliyetlerine ait olmayan idari faaliyetler ile bina tesislerinin ve teçhizatının inşası, kurulması ve işletilmesine ait mal ve hizmetlerin istisnadan yararlanamayacağı belirtilmiştir. Bu uygulama münhasıran petrol arama faaliyetinde bulunmayıp, üretim, taşıma veya tasfiye yapan kuruluşları kapsamaktadır. Ancak, münhâsıran petrol arama faaliyetinde bulunan kuruluşların idari faaliyetleri ile bina tesislerinin ve teçhizatının inşası, kurulması ve işletilmesine ait mal ve hizmet alımlarının petrol arama faaliyeti ile ilgisi açık olduğundan, bu mal ve hizmet alımlarında sözü edilen istisna hükmü gereğince vergi uygulanmayacaktır. Bu uygulama, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından, münhasıran arama faaliyetinde bulunduklarına dair bir belge almış olan kuruluşlar için geçerli olacaktır.
Öte yandan, sözü edilen istisna kapsamında faaliyet gösteren belgeli kuruluşlara yapılan teslim ve hizmetler sebebiyle fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmek suretiyle katma değer vergisinin hesaplanması halinde ise, aynı Kanunun 32 nci madde hükmüne göre işlem yapılacaktır.
- Genel Bütçeli İdarelerin Katma Değer Vergisi Mükellefiyeti:
Bilindiği gibi, Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-g maddesi hükmüne göre genel bütçeli idarelerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri vergiye tabi bulunmaktadır.
Bu idarelerin faaliyetleri esas olarak katma değer vergisinin konusuna girmemektedir. Ancak, bu faaliyetlerden ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikte olanlar Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince vergiye tabi olacaktır. .
Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetlerine dair harcamaları genel bütçeden karşılanan bu idarelerin, vergiye tabi faaliyetlerine ait katma değer vergisi mükellefiyetlerinin aşağıdaki şekilde yerine getirilmesi uygun görülmüştür.
Katma Değer Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinin 5 inci fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, Bakanlığımıza başvurarak izin alan Genel Bütçeli İdarelerin sözü edilen vergiye tabi işlemleri sebebiyle katma değer vergisi mükellefiyetleri tesis edilmeyecek, bu işlemleriyle ilgili katma değer vergisi vezne alındılarında ayrıca gösterilmek kaydıyla Saymanlıklarca tahsil edilecektir.
Diğer taraftan genel bütçeli idarelere bağlı iktisadi amaçlı kuruluşların mesela döner sermayeli işletmelerin teslim ve hizmetleri ile ilgili mükellefiyetlerinin önceden olduğu gibi devam edeceği ve bu uygulamadan faydalanamayacakları tabiidir.
- İhracat İstisnası:
- 26/12/1985 gün ve 18970 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (D) bölümünün ikinci paragrafında "hizmet ihracında bulunan mükelleflerin, ihraç ettikleri hizmete ait gümrük çıkış beyannamesi düzenlemeleri söz konusu olmadığından bu mükelleflerden katma değer vergisi beyannamelerine; ihraç edilen hizmete ait yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen fatura ve benzeri vesikaların sureti ile söz konusu hizmet bedeline dair döviz alım belgesinin aslını veya noterce onaylı suretini ekleyecekleri" belirtilmiştir.
Ancak, döviz alım belgesinin mükelleflere geç intikal ettiği gözönüne alınarak bu belgenin katma değer vergisi beyannamelerine eklenmesi zorunluluğu kaldırılmıştır. Fakat katma değer vergisi mükelleflerinin bu belgeyi temin ettikten sonra 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Muhafaza ve İbraz Hükümleri" uyarınca saklamaları gerekmektedir. Fatura ve benzeri vesikalara ait suretlerin ise eskiden olduğu gibi beyannameye eklenmesine devam edilecektir.
- Katma Değer Vergisi Kanununun 12/1-b maddesine göre bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından geçerek bir diş ülkeye vasıl olması gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak yayımlanan 4 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde; fiili ihracatın gümrük çıkış beyannamesinin ilgili gümrük idaresi tarafından tescil edilmesi ile gerçekleşmiş sayılacağı, fiili ihracat tarihinin ise bu beyannamelerin ön yüzünün üst orta bölümündeki tarih olacağı ifade edilmiştir.
Özellikle iç gümrüklerden yapılan ihracat işlemlerinde Tebliğde sözü edilen ön yüzün üst orta bölümündeki tarih ile malın gümrük hattını geçtiği tarih farklı olabilmektedir. Bu durum gözönüne alınarak 4 Seri No.lu Genel Tebliğin A/1 bölümünün 1 inci paragrafının "fiili ihracat tarihi ise bu beyannamelerin ön yüzünün üst orta bölümündeki tarihtir" ifadeli son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Katma değer vergisi uygulamasında ihracat işleminin gerçekleştiği tarih, malın gümrük hattından geçtiği sırada çıkış gümrüğünce belirlenen ve gümrük çıkış beyannamesinin ilgili bölümünde belirtilen "gümrük hattını çıkış tarihi" olacaktır.
Bu uygulama 1 Nisan 1986 tarihinden itibaren geçerli olacak, bu tarihe kadar yapılan ihracat işlemlerinde ise 4 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğine göre işlem yapılacaktır.