- İADE VEYA MAHSUP İŞLEMİNİN MÜNHASIRAN İNCELEME RAPORUNA DAYANILARAK YAPILACAĞI DURUMLAR:
(23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı, 1/1/1981 tarihinden sonra düzenlenmiş en az 2 inceleme raporu ile tespit edilmiş mükelleflerin veya bunların kurduğu veya ortak olduğu şirketlerin, iade veya mahsup talepleri, miktara bakılmaksızın, teminat göstermiş olsalar dahi yerine getirilmeyecektir. Bu mükellefler hakkında düzenlenecek vergi inceleme raporları sonuçlarına göre işlem yapılacağı tabidir.
Öte yandan, haklarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı konusunda 1/1/1987 tarihinden sonra sadece 1 adet vergi inceleme raporu düzenlenmiş olan mükelleflerin veya bunların kurduğu veya ortak olduğu şirketlerin iade talepleri, iadesi istenen vergi miktarı ile ayrıca bu miktarın 3 katı tutarında verecekleri banka teminat mektubu karşılığında yerine getirilebilecektir.
Bilindiği gibi, vergi uygulamalarında kullanılan belgelerin geçerliliği, belli edilen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmelerine ve gerçeği aksettirmelerine bağlıdır.
Buna göre, hukuki geçerliliğini sağlayan zorunlu ve yeterli unsurlara sahip olmayan belgeler "sahte belgeler"dir. Bu çerçevede;
- Bir mal hareketi veya hizmet söz konusu olmadığı halde düzenlenen belgeler,
- Belge düzenleme yetkisi bulunmayanlar tarafından düzenlenen belgeler,
- Başkası adına bastırılıp kullanılan belgeler, sahte belge olarak kabul edilecektir.
Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler ise, şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş, ancak içerdiği bilgiler yanlış olanlardır. Buna göre, mal veya hizmetin miktar veya değerini gerçeğinden daha az veya daha çok gösteren, alıcı veya satıcısı, tarihi, seri numarası "tahrif" suretiyle değiştirilmiş belgeler, gerçek durumu göstermeyen, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak kabul edilecektir.
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler sadece yukarıda sayılanlarla sınırlı olmayıp olayın özelliğine göre değişik durumların ortaya çıkabileceği tabidir.
- İADE VE MAHSUP TALEPLERİ İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANILMADAN YERİNE GETİRİLECEK MÜKELLEFLER:
(23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) Sermayelerinin % 51 veya daha fazlası kamuya ait mükelleflerce yapılacak iade ve mahsup talepleri, vergi inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilecektir.
Bu mükellefler, sermayelerinin % 51 veya daha fazlasının kamuya ait olduğunu, bir defaya mahsus olmak üzere ortakları kamu kuruşlarından alacakları bir yazı ile tevsik edeceklerdir.
Söz konusu mükellefler, sermaye ve ortaklık yapılarında herhangi bir değişiklik meydana geldiği taktirde, değişikliğin vuku bulduğu tarihten itibaren en geç 15 gün içinde, durumlarını bağlı oldukları vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.
- TEMİNAT TUTARLARI % 30'A KADAR İNDİRİLEBİLECEK İMALATÇI VE İMALATÇI-İHRACATÇILAR:
(23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77. maddesi, 4/6/1988 tarih ve 19832 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikle, maddede yer alan ve aşağıda sıralanan şartları topluca taşıyan imalatçı
ihracatçılar ile ihraç kaydıyla mal teslim eden imalatçılarda, katma değer vergisi iadesinin sağlanabilmesi amacıyla verilen teminat miktarını % 30'a kadar indirmeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.
Bu hükmün Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;
- Sanayi Siciline kayıtlı bulunan,
- Ödenmiş sermayesinin toplamı en az 300 milyon Türk Lirası olan veya mükellefin en son bilançosunda kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin (gayrimenkuller hariç) amortisman düşülmeden önceki toplam tutarları 300 milyon Türk Lirasına aşan (söz konusu amortismana tabi iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanununun 189/2. maddesinde belirtilen "özel bir amortisman defteri" veya "demirbaş defteri"nde açıkça gösterilmiş olması zorunludur),
- Kapasite raporunda işletmenin muhasebe müdürünün de imzası bulunan (işletmenin sahip olduğu ve kapasite raporunda yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin kayıtlı olduğu defterlerin, noter onayları ile numaraları, kaç yıldır amortismana tabi tutuldukları kapasite raporlarında belirtilecektir),
- İmalat işinde 20 veya daha fazla işçi çalıştıran (İşçi sayısının tespitinde bizzat imalat işinde çalışan işçiler dikkate alınacak, bunlar dışında kalan yönetici büro personeli ve muhasebeci gibi personel dikkate alınmayacaktır.)
- Son S yıl içinde tahakkuk etmiş olan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerini ödeyen (Vergilerin tecil edilmiş olması bu şartın ihlali sayılmayacaktır),
- Bu Tebliğin yayımından önce veya sonra katma değer vergisi iadesi amacıyla yapılan incelemeler sonunda sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı konusunda haklarında rapor yazılmayan,
- Bu Tebliğin yayımlandığı tarihten önce veya sonra birbirini izleyen son 5 vergilendirme döneminde haklarında olumlu rapor yazılan,
imalatçı veya imalatçı-ihracatçıların katma değer vergisi iadeleri için verecekleri teminat tutarı, iadesini istedikleri katma değer vergisinin %30'u olarak öngörülmüştür.
Yukarıda (7. bentte) sözü edilen olumlu inceleme raporundan kasıt, iadesi istenilen katma değer vergisinin aynen veya en az %90'ının iadesinin öngörülmesidir.
Ayrıca, birbirini izleyen 5 vergilendirme döneminden kasıt da, iade hakkı doğuran işlemlerin yapıldığı birbirini izleyen dönemlerdir. Bu dönemler arasında herhangi bir dönemde iade hakkı doğuran işlem bulunmadığı takdirde, bu dönemler, birbirini izleyen dönemin hesabında dikkate alınmayacaktır.
Örnek: (B) Limited Şirketi, yukarıda yazılı tüm şartları taşımaktadır. Bu Şirket Mart, Nisan ve Mayıs 1988 dönemleri ile Ağustos ve Eylül 1988 dönemlerinde imalatçı-ihracatçı olarak ihracat yapmış ve teminat vermek suretiyle (% 100), bu dönemlere ait katma değer vergisi iadesini almıştır. (B) Limited Şirketi, Haziran ve Temmuz 1998 dönemlerinde ihracat yapmamış ve iç piyasaya satış yapmıştır.
Bu örnekte mükellef, Haziran ve Temmuz 1988 dönemlerinde ihracat yapmadığı için Mart, Nisan, Mayıs, Ağustos ve Eylül 1988 dönemleri birbirini izleyen 5 vergilendirme dönemi kabul edilecektir.
Öte yandan, mükelleflerin teminat tutarının % 30'a indirilebilmesi için, birbirini izleyen vergilendirme dönemine ait olumlu raporların sonuncusunun da vergi dairesi kayıtlarına intikal etmiş olması gerekir. Ancak, bu tarihten sonraki iadelerde, teminat tutarı %30'a indirilebilecektir.
Ancak, birbirini izleyen 5 vergilendirme dönemine ait olumlu raporların vergi dairesine intikal ettiği tarihten önceki tarihlerde, %.100 teminat alınmak suretiyle yapılan iadelere ait teminat tutarları % 30'a indirilmeyecektir.
Bu haktan yararlanan mükelleflerle ilgili olarak daha sonra iadesi istenilen katma değer vergisi ile ilgili olarak olumsuz bir raporun vergi dairesine intikal etmiş olması halinde normal teminat uygulamasına (% 100) dönülecektir. Bu durumda olanların tekrar bu haktan yararlanabilmeleri için, diğer şartları da taşımaları kaydıyla yeniden birbirini izleyen dönemlere ait 5 olumlu raporun oluşmasını beklemeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan, vergi dairelerine, haklarında olumsuz bir inceleme raporu gelen mükelleflerin katma değer vergisi iadeleri ile ilgili % 100 teminat istenmesi konusundaki uygulama, raporun vergi dairesine intikal ettiği tarihten önceki uygulamalarla ilgilendirilmeyecektir. Diğer bir anlatımla, % 30 olarak alınan teminatlar, olumsuz rapor üzerine % 100'e tamamlanmayacaktır.
İlgili vergi dairesinin % 30 teminat tutarını kabul etmeden önce, mükellefin yukarıda sayılan şartları taşıyıp taşımadığını inceleyeceği ve tespit edeceği tabidir.
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilen imalatçı veya imalatçı-ihracatçılar, Tebliğin bu bölümünde açıklanan uygulamadan kesinlikle yararlandırılmayacaklardır. Bu uygulamadan daha önce yararlandırılmış olmaları halinde ise, verdikleri teminatlar derhal paraya çevrilecektir. Teminatın vergi aslını ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre salınacak ceza ve gecikme faizini karşılamaması halinde, vergi aslı ve cezaların tahsili için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli tedbirler derhal alınacaktır. Ayrıca, bu mükellefler hakkında, daha sonraki iade talepleri için, bu Tebliğin (D) bölümünde açıklanan esaslara göre işlem yapılacaktır.
- ŞARTLI OLARAK VERİLEN BANKA TEMİNAT MEKTUPLARINDA SORUMLULUK:
(23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) Katma değer vergisi iadelerinde kullanılmak üzere bankalarca verilecek teminat mektuplarının, paraya çevrilmeleri ile ilgili olarak hiç bir sınırlayıcı şart taşımamaları gerekmektedir. (Ek : Kesin Teminat Mektubu Örneği)
Ancak, paraya çevrilmeleri konusunda sınırlayıcı şartlar taşıyan teminat mektuplarının, bankalarca mükelleflere verilmesi ve mükellefler tarafından katma değer vergisi iadesi için bunların vergi dairesine ibraz edilmesi halinde iade işlemleri nedeniyle ortaya çıkabilecek, vergi aslı ile buna bağlı ceza ve gecikme zammından, bunlara muhatap olan mükellefler ile birlikte şartlı teminat mektubunu veren bankalar da Vergi Usul Kanununun 11. maddesi uyarınca sorumlu olacaklardır.
- KATMA DEĞER VERGİSİ İADELERİNDE MÜTESELSİL SORUMLULUK:
(23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) Tam istisna kapsamına giren işlemlerden doğan katma değer vergisi iadelerinde, iadenin haksız yere yapıldığının vergi inceleme raporlarıyla tespit edilmesi halinde, iadeden yararlanan mükellefle birlikte, zımmen dahi olsa mükellefle ilişkisi bulunan diğer kişi ve kuruluşlar da Vergi Usul Kanununun 11. maddesine göre haksız yere ödenen vergi aslı ile buna bağlı ceza ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.
- İHRAÇ KAYDIYLA YAPILAN TESLİMLERDE İADE EDİLECEK KATMA DEĞER VERGİSİMN HESAPLANMASI:
(23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmadan önceki şekli.) Katma Değer Vergisi Kanununa göre, iade edilecek katma değer vergisinin hesaplanmasında temel prensip, iade hakkı doğuran işlemler için yüklenilen vergilerden indirimle giderilemeyen kısmın iadesidir. İade edilecek vergi tutarının hesabında, iade hakkı doğuran teslim ve hizmet bedelinin, % 1, % 3, % 8, % 12 veya % 15 gibi bir oranla çarpılarak bulunması mümkün değildir. Bu husus 26 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (M) bölümünde örneklerle açıklanmıştır.
Ancak, Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında ihraç kaydıyla yapılan teslimlerde, iade edilecek katma değer vergisinin hesaplanmasında tereddüte düşüldüğü anlaşılmış ve aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
İhraç kaydıyla yapılan teslimlerde de yukarıda sözü edilen prensip aynen geçerlidir. İhraç kaydıyla yapılan teslimlerde, iade edilecek katma değer vergisi, bu işlem nedeniyle yüklenilen ve indirimle giderilemeyen kısımla sınırlı olacaktır. Dolayısıyla, iade edilecek katma değer vergisi tutarının hesabında, ihraç kaydıyla yapılan teslim bedelinin % 1, % 3, % 8, % 12 veya % 15 gibi bir oranla çarpılarak bulunması söz konusu olmayacaktır.
ÖRNEK 1: Kumaş imalatı ile uğraşan mükellef (A)'nın, Haziran 1988 döneminde 100.000.000.- liralık ihraç kaydıyla, 25.000.000.- liralık da yurt içi kumaş satışı bulunmaktadır. Mükellefin bu dönemde toplam indirilebilir vergisi 10.000.000.- lira olup, ihraç kaydıyla teslim ettiği 100.000.000.- liralık kumaş ile ilgili alış ve giderler dolayısıyla yüklendiği vergisi ise 6.500.000; liradır.
Bu mükellefin, Haziran 1988 ayında 100.000.000.- liralık ihraç kaydıyla yaptığı kumaş satışına ait tecil-terkin uygulaması ve buna bağlı iade edilecek katma değer vergisi hesaplaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
Hesaplanan KDV
((100.000.000 + 25.000.000) x %12=)
|
15.000.000.- TL
|
İndirilecek KDV |
10.000.000.- TL |
Ödenmesi gereken KDV
(15.000.000 - 10.000.000=)
|
5.000.000.- TL |
Tecil Edilebilir KDV
(100.000.000 x %12=)
|
12.000.000.- TL |
Tecil Edilecek KDV
(Ödenmesi Gereken KDV)
|
5.000.000.- TL |
İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İadesi Gereken KDV
|
6.500.000.- TL |
Sonraki Döneme Devreden KDV
(12.000.000 - (5.000.000 + 6.500.000))=
|
500.000.- TL |
Bu mükellefin, ihraç kaydıyla yaptığı teslim dolayısıyla yüklenip indirim konusu,yapamadığı katma değer vergisi tutarı 6.S00.000.- liradır. Dolayısıyla, ancak bu miktar iade edilebilecektir. İade tutarı, prensip olarak tecil edilebilir vergi ile tecil edilecek vergi arasındaki farktır. Ancak, hesaplanan vergi, hiçbir zaman yüklenilen vergi tutarını aşmayacağından, bu örneğimizde olduğu gibi iade miktarı 6.500.000.- lira, sonraki dönemlere devreden vergi de 500.000.- lira olarak dikkate alınacaktır.
Örnek 2:Yukarıda Örnek 1'de belirtilen mükellefin ihraç kaydıyla satışını yaptığı mallarla ilgili yüklendiği vergi yine 6.500.000.- liradır. Bu verginin bir kısmı, önceki dönemlerde indirim konusu yapıldığı için, bu dönemde toplam indirilebilir katma değer vergisi tutarı 4.000.000.- liradır. Buna göre, söz konusu mükellefin tecil-terkin ve iadesi gereken katma değer vergisi tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Hesaplanan KDV
((100.000.000 + 25.000.000) x %12=)
|
15.000.000.- TL
|
İndirilecek KDV |
4.000.000.- TL |
Ödenmesi gereken KDV
(15.000.000 - 4.000.000=)
|
11.000.000.- TL |
Tecil Edilebilir KDV
(100.000.000 x %12=)
|
12.000.000.- TL |
Tecil Edilecek KDV
|
11.000.000.- TL |
İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İadesi Gereken KDV
(12.000.000 - 11.000.000=)
|
1.000.000.- TL |
Bu mükellefe iade edilecek katma değer vergisi, tecil edilebilir katma değer vergisi ile tecil edilecek katma değer vergisi arasındaki fark (12.000.000 - 11.000.000 =) 1.000.000,- lira olarak hesaplanmıştır. Bu tutar, ihraç kaydıyla satışı yapılan malla ilgili 6.500.000.- lira tutarındaki yüklenilen vergi miktarını aşmadığı için, ihracatın gerçekleştiği dönemde iade edilebilecektir.