ANA SAYFA

YUKARI
Yazdır
Belgenin tamamı için programı satın almanız gerekmektedir.
+90 (555) 801 30 49
+90 (242) 248 23 55
+90 (212) 654 88 15
+90 (312) 231 81 36
+90 (242) 248 23 32
3065
Katma Değer Vergisi Kanunu
Genel Tebliği

MALİYE BAKANLIĞINDAN

17/03/1995
22230
Seri No: 46

(Tebliğ 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile Yürürlükten Kaldırılmıştır)

Bakanlığımıza intikal eden olayların değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

  1. YURT DIŞINDAN TEMİN EDİLEN KREDİLERİN KATMA DEĞER VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU:

    Banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulan kredi işlemleri ile aynı mahiyetteki kredi işlemlerini yapan, ancak Türkiye'de banka ve sigorta muameleleri vergisi yükümlülükleri öngörülmemiş olan yabancı banka ve diğer kuruluşların bu işlemlerinin katma değer vergisi karşısındaki durumu konusunda tereddütlerin ortaya çıktığı anlaşılmıştır.

    Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-e maddesinde, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ile sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

    Banka ve sigorta muameleleri vergisinin konusunu ise, banka ve sigorta şirketlerinin Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere; her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paralar oluşturmakta; bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine almış oldukları paralar da aynı verginin kapsamına girmektedir.

    Katma değer vergisi uygulamasında, mal ve hizmetlerin yurt dışından veya yurt içinden temin edilmesi hallerinde, bu işlemler arasında özellikle oran ve istisııa uygulaması bakımından bir farklılık bulunmaması esastır. Bu şekilde, ayni mahiyetteki işlemler vergi karşısında aynı esaslara tabi tutularak vergilemede eşitlik ve tarafsızlık sağlanmaktadır.

    Nitekim, mal ve hizmetlere uygulanacak katma değer vergisi oranları dahilde ve ithalde farklılaştırılmadığı gibi Kanunun 16/1-a maddesi ile dahilde vergiden müstesna olan mal ve hizmetlerin ithalde de vergiden istisna olacağı hükme bağlanarak, aynı mahiyetteki işlemlerin yurt içinde yapılması veya yurt dışından kaynaklanması hallerinde farklı vergi uygulamasından kaçınılmıştır.

    Türkiye'de banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmamış olan yurt dışı kredi işlemlerinin mahiyet itibariyle banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olan yurt içi bankacılık hizmetlerinden farksız olduğu açıktır.

    Dolayısıyla, yurt dışı kredi işlemlerinin Kanunun 17/4-e maddesi hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerekli olup, bu kapsamdaki işlemler nedeniyle ödenen faiz, komisyon ve bunlara ilişkin kur farkları katma değer vergisine tabi değildir.

    Ancak, katma değer vergisine tabi bir mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin bedelin ödenmesine bağlı olarak ortaya çıkan vade farklarının kredi işlemi ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, bir mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı vade farkı, faiz veya benzeri diğer menfaatlerin Kanunun 24. maddesi uyarınca vergiye tabi işlemin matrahına dahil edilerek vergilendirileceği tabiidir.

  2. REASÜRANS İŞLEMLERİNİN KATMA DEĞER VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU:

    Mükerrer sigorta olarak da tanımlanan reasürans işlemlerinde sigorta şirketi, müşteriden aldığı primin bir kısmını reasürans şirketine devretmekte ve rizikoyu paylaşmaktadır. Bunun sonucu olarak, sigortaya konu rizikonun gerçekleşmesi halinde, reasürans şirketi (reasürör) kendi üstlendiği riziko ile sınırlı olmak üzere sigorta şirketine ödemede bulunmaktadır.

    Sigorta şirketinin yapmış olduğu sigorta karşılığı müşteriden aldığı primler, banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olduğundan Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-e maddesi uyarınca katma değer vergisinden müstesnadır. Reasürans işlemleri nedeniyle reasürans şirketlerine aktarılan primler, sigorta şirketlerince sigortalılardan alındığı sırada vergilendirilmiş bulunduğundan, prim aktarma işlemi ayrıca katma değer vergisine tabi olmayacaktır.

  3. İHRAÇ EDİLEN MALLARIN GERİ GELMESİ HALİNDE KATMA DEĞER VERGİSİNE İLİŞKİN OLARAK YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER:

    İhracatı gerçekleştirilen ancak Gümrük Kanununun 132. maddesine göre geri gelen mallar hakkında katma değer vergisi yönünden yapılacak işlemler 23 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin (E) bölümünde açıklanmıştır.

    Katma değer vergisi ödenmek suretiyle veya Kanunun 11/1-c maddesi çerçevesinde tecil-terkin kapsamında vergi ödenmeden satın alınan ve ihracatı gerçekleştirilen malların geri gelmesi halinde, terkin veya iadesi gereken katma değer vergisi ile ilgili olarak ne şekilde işlem yapılacağı hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.

    1. Katma Değer Vergisi Ödenmek Suretiyle Alınan veya İşletmede İmal Edilen İhraç Mallarının Geri Gelmesi:

      İhraç edilen mallarla ilgili olarak iadesi talep edilen katma değer vergisi henüz nakden veya mahsuben iade edilmemiş ise, ihracatçının katma değer vergisi iadesinden yararlanmadığı kabul edilecek ve Gümrük Kanununun 132. maddesi uyarınca geri gelen mallar için gümrükte katma değer vergisi ödenmesi istenmeyecektir. Bu durumda, ihracatçının ilgili dönem beyannamesinde "iade" olarak beyan edilen tutarın geri gelen mallara isabet eden kısmı. malların gümrükten çekilerek fiilen işletmeye girdiği vergilendirme dönemi katma değer vergisi beyannamesinin satışlardan iade edilen işlemlerle ilgili satırına yazılarak indirilecektir.

      İhraç edilen malın, bu mala ait katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesinden sonra geri gelmesi halinde ise, geri gelen mallara isabet eden iade tutarının gümrükte ödenmesi veya aynı miktarda teminat gösterilmesinden sonra ithalat istisnası kapsamında işlem yapılacaktır.

      Geri gelen mallara ilişkin olarak yüklenilen vergilerin indirim yolu ile giderilmiş veya iade talep edilmeksizin sonraki dönemlere devredilmiş olması hallerinde, bu vergilere ilişkin olarak yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.

    2. Kanunun 11/1-c Maddesi Uyarınca Satın Alınarak İhraç Edilen Malların Geri Gelmesi:

      Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında teslim edilen ve ihracatı gerçekleştirilen malların Gümrük Kanununun 132. maddesinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, ihracatçıya düzenlenen faturada hesaplandığı halde tahsil edilmeyen katma değer vergisinin ihracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenmesi veya aynı miktarda teminat gösterilmesi gerekmektedir.

      Bu durumda, Kanunun 11/1-c maddesi uyarınca fatura üzerinde hesaplandığı halde ihracatçı tarafından ödenmeyen katma değer vergisi tutarının ilgili gümrük idaresine ödendiğinin ihraç kaydıyla mal teslim eden tarafından tevsiki şartıyla, döviz alım belgesi ve gecikme zammı aranmaksızın anılan madde kapsamında terkin veya iade işlemleri yerine getirilebilecektir.

      Öte yandan, geri gelen malların ihracatçılar tarafından imalatçılarına, tedarikçilerine ya da yurt içindeki üçüncü şahıslara teslimi, genel hükümler çerçevesinde katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

  4. İHRACAT İSTİSNASI VEYA İHRAÇ KAYDIYLA TESLİMLERDEN DOĞAN KATMA DEĞER VERGİSİ İADELERİNİN MAL VEYA HİZMET SATIN ALINAN MÜKELLEFLERİN VERGİ BORÇLARINA MAHSUBU:

    (23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

  5. DÖVİZ ALIM BELGESİ YERİNE ALINAN TEMİNATLARIN ÇÖZÜLMESİ :

    (23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

  6. İNDİRİMLİ TEMİNAT UYGULAMASI KAPSAMINA SEKTÖREL DIŞ TİCARET ŞİRKETLERİNİN DAHİL EDİLMESİ:

    (23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 Seri No'lu KDVK. Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

Tebliğ olunur.