- Limited Şirketlerden Tahsil Edilemeyen Amme Alacaklarından Ortakların Sorumluluğu
6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi, başlığı ile birlikte;
"Limited şirketlerin amme borçları:
Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar."
şeklinde değiştirilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeye göre, limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklardır.
Madde uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması gerekmektedir.
1.1. Limited Şirketten Tahsil İmkanı Bulunmayan Amme Alacağı
Amme alacağının şirketten tahsil imkanı bulunmaması;
- Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,
- Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,
- Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,
- Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması, gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı hallerdir.
1.2. Limited Şirket Ortakları Hakkında Yapılacak Takip
Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahıs ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.
1.2.1. Limited Şirket Ortağı
29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 503 ve müteakip maddelerinde limited şirketlerin kuruluşu düzenlenmiş, Kanunun 511 inci maddesinde tescil ve ilan edilecek hususlar arasında; ortakların kimliği ve koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarları yer almış, 515 inci maddesinde şirket esas mukavelesinde yapılan her değişikliğin ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edileceği, 519 uncu maddesinde de pay defterinin tutulacağı, bu deftere; ortakların ad ve soyadlarının, pay miktarlarının, vukuu bulan ödemelerin, payların devir ve intikali ve bu hususlarla ilgili değişikliklerin kaydedileceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 520 nci maddesi hükmüne göre de ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, ortakların devir işlemine muvafakatı ve devrin pay defterine işlenmesi ile hüküm ifade etmektedir.
Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden de. görüleceği gibi, limited şirket ortaklarının kimliği ve şirketteki sermaye hisselerine ilişkin bilgiler; şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmesinde, bu sözleşmede yapılan değişikliklerde, pay devrinin tescil ve ilan edilmemiş olduğu hallerde pay defterinde yer almaktadır.
1.2.2. Ortaklar Hakkında Yapılacak Takipte Dikkat Edilecek Hususlar
Limited şirket ortakları hakkında yapılacak takipte aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.
- Öncelikle şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilecektir.
- Her bir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan amme alacağından sorumlu olduğu miktar belirlenecektir.
- Takip konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında pay devri nedeniyle farklı kişilerin ortak olması halinde, bu kişiler hakkında müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre takip yapılacaktır.
- Ortaklar hakkında takip muamelesine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır.
Ayrıca, 6762 sayılı Kanunun 540 ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35 inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacaklarından, haklarındaki takip Mükerrer 35 inci madde hükmü uyarınca, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre 387 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde yürütülecektir.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun "Amme alacaklarının korunması" başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer koruma hükümleri yeterli şartların varlığı halinde, bu tebliğdeki düzenlemeler dikkate alınarak amme borçlusu sayılan ortak hakkında da uygulanacaktır.
1.3. Yürürlük
Bu Maddede yapılan değişiklik 4369 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu itibarla, 29.07.1998 tarihi ve bu tarihten sonraki dönemlere ait olan amme alacakları, limited şirketten tahsil imkanı bulunmaması halinde yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde ortaklardan takip ve tahsil olunacaktır.
- Ödemenin Mahsup Edileceği Alacaklar 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi;
"Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir. Ödemenin, alacak aslı ile fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup alacağın asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılır.
Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak mahsup edilir."
şeklinde değiştirilmiştir.
Maddede yapılan değişiklik iki hususa yöneliktir.
Bunlardan biri, borçlunun muhtelif borçlarına karşılık rızaen yaptığı ödemeler ile tahsil dairelerince cebren tahsil olunan paraların mahsup sırasını belirlemektedir.
Diğeri ise, gerek rızaen yapılan ödemelerin, gerekse cebren tahsil olunan paraların alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde, mahsubun alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacağına ilişkindir.
6183 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile amme alacaklarının özel kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, özel kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Bakanlığınca belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, ödeme sürelerinin son gününün amme alacağının vadesini oluşturacağı hükme bağlanmıştır.
Kanunun 51 inci maddesine göre ödeme müddetinde ödenmeyen amme alacağına vade tarihinden ödeneceği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı tatbik edilmekte ve bu alacaklar Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre tahsil dairelerince cebren tahsil edilmektedir.
Bilindiği üzere amme alacağının süresinde ve süratli bir şekilde tahsili esastır. Bu bakımdan; amme alacaklarının süresinde ödenebilmesi, ödeme süresinde ödenmeyen alacakların cebri takibe intikali ve bu aşamada borçlunun yükümlülükleri ile karşılaşacağı müeyyideler de dikkate alınarak rızaen ve cebren yapılan tahsilatlara ilişkin mahsup işlemleri aşağıda açıklanmıştır.
2.1. Rızaen Yapılan Ödemeler
2.1.1. Ödeme Süresi Başlamış Henüz Vadesi Geçmemiş Alacaklara Karşılık Yapılan Ödemeler
Madde hükmüne göre, amme borçlusunun ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş borçlarına karşılık yapacağı ödemeler öncelikle bu alacaklara mahsup edilecektir.
Ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş alacağın aynı vadeli birden fazla türden olması ve yapılan ödemenin alacağın tamamını karşılamaması halinde, ödemenin mahsubu borçlunun talebi doğrultusunda, talep bulunmaması halinde tamamı karşılanabilen alacaktan başlanarak yapılacaktır.
Diğer taraftan, amme alacaklarının ödeme zamanları belirli süreleri kapsamaktadır. Amme borçlusu, borcunu bu sürenin herhangi bir gününde ödeyebilir. Bu husus dikkate alınarak amme borçlusunun ödeme yaptığı tarihte vadesi sona erecek borcu bulunmaması halinde, vadesi geçmiş borçlarına karşılık ödeme yapması mümkündür.
2.1.2. Vadesi Geçmiş Alacaklar İçin Yapılan Ödemeler
Madde hükmüne göre vadesi geçmiş alacaklar için rızaen yapılan ödemeler, öncelikle ödemenin yapıldığı takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacağa, bu takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacak birden fazla ise her birine orantılı olarak yapılacaktır.
Zaman aşımına uğrayacak alacağa yapılan mahsuptan sonra kalan miktar bulunması veya ödemenin yapıldığı takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacağın bulunmaması halinde yapılan ödeme, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olan alacağa mahsup edilecektir.
Mahsup işleminde, her bir alacak aslının, fer'ileri ile birlikte tahsil edilmesi gerekmektedir. Ancak mahsup edilecek miktarın alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacaktır.
Örnek 1: Kavaklıdere Vergi Dairesi Başkanlığı mükellefi (A), 25.01.1999 tarihinde borçlarına karşılık 392.000.000 TL. ödemede bulunmuştur. Mükelleften aranılan amme alacağına ilişkin bilgiler 1, 2 ve 3 no'lu sütunlarda gösterilmiştir. Ödemenin mahsubu, 4 no'lu sütundaki gibi yapılacaktır.
|
Ödeme Tarihi İtibariyle Amme Alacağının |
Ödemenin Mahsubu |
Türü |
(1) Vadesi |
(2) Miktarı (TL) |
(3) Durumu |
(4) Mahsup (TL) |
KDV |
25.01.1999 |
20.000.000 |
|
20.000.000 |
Gelir V. |
31.03.1998 |
150.000.000 |
Teminatsız |
150.000.000 |
Gecikme zammı |
|
198.000.000 |
|
198.000.000 |
KDV |
25.05.1998 |
30.000.000 |
Teminatlı |
0 |
Gecikme zammı |
|
30.600.000 |
|
0 |
KDV |
25.08.1998 |
25.000.000 |
Teminatsız |
15.000.000 |
Gecikme Zammı |
|
15.000.000 |
|
9.000.000 |
G. Stp. V. |
20.10.1998 |
10.000.000 |
Teminatsız |
0 |
Gecikme Zammı |
|
4.800.000 |
|
0 |
|
|
483.400.000 |
|
392.000.000 |
Görüldüğü gibi mükellefin ödeme yaptığı 25.01.1999 tarihi 20.000.000 TL Katma Değer Vergisi borcunun ödeme süresinin son günüdür. Bu durumda yapılan ödemeden öncelikle bu alacak tahsil edilecektir. Mükellefin 1999 yılı sonunda zamanaşımına uğrayacak borcu olmadığından, vadesi önce gelen 31.03.1998 vadeli teminatsız gelir vergisi borcu gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.
Bu mahsuplardan sonra yapılan ödemeden (392.000.000 - 368.000.000 =) 24.000.000 TL kalacaktır. İzleyen 2515/1998 vadeli alacak teminatlı olduğundan madde hükmüne göre kalan miktar 25.08.1998 vadeli teminatsız alacağa mahsup edilecektir.
Ancak, 24.000.000 TL'lık ödeme 25.08.1998 vadeli alacak aslı ve gecikme zammının tamamını karşılamadığından mahsup, alacak aslı ve gecikme zammına orantılı olarak yapılacaktır.
Bunun için borca uygulanacak gecikme zammı ile bu alacağın asıl ve fer'i toplamı hesaplanacaktır.
Gecikme zammı 25.08.1998 ila 25.01.1999 tarihleri arasında aylık % 12 nispetine göre 5 aylık süre için 25.000.000 X %60 = 15.000.000 TL, toplam alacak ise 25.000.000+15.000.000 = 40.000.000. TL'dir.
Alacak aslı ve gecikme zammına yapılacak mahsup miktarı aşağıdaki formüle göre bulunacaktır.
Her bir alacak için yapılacak mahsup miktarı = |
Her bir alacak miktarı x Yapılan Ödeme Toplam alacak miktarı |
Buna göre 24.000.000 TL'nin
Alacak aslına mahsup edilecek miktarı = |
25.000.000 x 24.000.000 40.000.000 |
= 15.000.000 TL |
Gecikme zammına mahsup edilecek miktarı = |
15.000.000 x 24.000.000 40.000.000 |
= 9.000.000 TL |
olacaktır. Mahsuptan sonra kalan 10.000.000 TL alacak aslı ise vade tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilecektir.
Örnek 2: Pendik Vergi Dairesi mükellefi (B), vadesi geçmiş borçları için 04.02.1999 tarihinde 50.000.000.000 TL ödemede bulunmuştur. Mükelleften aranılan amme alacağına ilişkin bilgiler 1, 2 ve 3 no'lu sütunlarda gösterilmiştir. Mükellefin ödemenin yapıldığı yıl içerisinde zamanaşımına uğrayacak borcu yoktur. Mükellefin borçları; 1995 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucu kesinleşen gelir vergisi ve kaçakçılık cezası olmak üzere iki. tür asli alacak, gecikme zammı. ve gecikme faizi olmak üzere iki tür fer'i alacaktan oluşmaktadır. Ödemenin mahsubu, 4 no'lu sütundaki gibi yapılacaktır.
|
Ödeme Tarihi İtibariyle Amme Alacağının |
Ödemenin Mahsubu |
Türü |
(1) Vadesi |
(2) Miktarı (TL) |
(3) Durumu |
(4) Mahsup (TL) |
Gelir Vergisi |
07.04.1997 |
9.000.000 |
Teminatsız |
2.828.054.000 |
Gecikme zammı |
|
28.080.000.000 |
8.823.529.000 |
Kaçakçılık Cezası |
07.04.1997 |
27.000.000.000 |
8.484.162.000 |
Gecikme Zammı |
|
84.240.000.000 |
26.470.588.000 |
Gecikme Faizi |
07.04.1997 |
10.800.000.000 |
3.393.667.000 |
Toplam |
150.120.000.000 |
|
50.000.000.000 |
Görüldüğü gibi yapılan 50.000.000.000 TL. ödeme, vadeleri aynı olan asıl alacaklar ve fer'ilerinin tamamı olan 159.120.000.000 TL'nı karşılamamaktadır. Bu durumda, ödemenin mahsubunun her bir alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılması gerekmektedir.
Bunun için asıl ve fer'ileri itibariyle her bir alacağa yapılacak mahsup miktarının hesaplanmasında Örnek 1'deki formül kullanılacaktır.
Buna göre 50.000.000.000 TL'nin;
Gelir vergisine mahsup edilecek miktarı = |
9.000.000.000 x 50.000.000.000 159.120.000.000 |
= 2.828.054.000 TL |
Gelir vergisinin gecikme zammına mahsup edilecek miktarı = |
26.080.000.000 x 50.000.000.000 159.120.000.000 |
= 8.823.529.000 TL |
olarak bulunacaktır. Aynı formül kullanılarak Kaçakçılık Cezasına mahsup edilecek miktar 8.484.162.000 TL, Kaçakçılık Cezasının Gecikme Zammına mahsup edilecek miktar 26.470.588.000 TL. olarak bulunacak, ödemeden geriye kalan 3.393.667.000 TL Gecikme Faizine mahsup edilecektir.
2.2. Cebren Tahsil Olunan Paralar
Amme alacağına karşılık cebren tahsil edilen paralar, önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine mahsup edilecektir. Tahsil edilen paranın alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacaktır.
Ödeme süresi geçmiş alacaklar için cebren tahsil muameleleri, ödeme emri tebliği, teminatlı alacaklarda ise borcun ödenmesi için bildirimde bulunulması ile başlamaktadır.
6183 sayılı Kanunun;
- 55 inci maddesine göre ödeme emri ile borçluya; 7 gün içerisinde borcunu ödemesi ya da borca karşılık mal bildiriminde bulunması, aksi halde borcun cebren tahsil edileceği ve mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile cezalandırılacağı hususu,
- 56 ncı maddesi ile de karşılığında teminat alınmış olan borcunu 7 gün içinde ödemesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği ve diğer şekillerle cebren tahsile devam edileceği,
bildirilmektedir. Bu tebligatlar ile borçluya yükümlülükleri ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde karşılaşacağı müeyyideler hatırlatılmaktadır.
Borçlunun verilen bu sürelerde borcunu ödememesi halinde amme alacağı; borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen mallarının haczi ve satışı, teminatlı alacaklarda teminatın paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edilecektir.
Bu durum dikkate alınarak cebren tahsil olunan amme alacaklarının mahsubu, cebren tahsil muamelelerinin safhalarına göre aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
2.2.1. Ödeme Emri Tebliği veya Teminatlı Alacaklar İçin Yapılan Bildirim Üzerine Ödemeler
Ödeme emri tebliği veya teminatlı alacaklar için yapılan bildirim üzerine verilen sürelerde veya daha sonraki tarihlerde yapılacak ödemeler bu tebligatlarla istenilen alacaklara mahsup edilecektir. Ödemenin alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacaktır.
2.2.2. Haciz ve Satış İşlemleri Sırasında Yapılan Ödeme ve Tahsilatlar
Cebri tahsil işlemleri sırasında borçlunun, haciz ve satış işlemlerinin yaratacağı olumsuzlukları gidermek amacıyla haciz işlemi sırasında, haciz tarihinden hacizli malın satışına kadar haczi yapan memura veya tahsil dairesine borcunu tamamen veya kısmen ödemesi mümkündür. Yapılan bu ödemeler cebren tahsil hükmündedir.
Yapılan hacze rağmen borç ödenmediği takdirde haczedilen her türlü mal satılarak paraya çevrilmektedir. Haczedilen malların satışının ne şekilde yapılacağı her malın özelliğine göre 6183 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde düzenlenmiştir. Para, döviz, teminat mektubu gibi likit kıymetlerin paraya çevrilmesi ise nakdin tahsil dairesine intikal etmesidir.
Bu şekilde tahsil olunan paralardan, aynı Kanunun 74 üncü maddesine göre önce ilan, nakil gibi takip masrafları düşüldükten sonra geriye kalan kısım takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak mahsup edilecektir.
Örnek 3: Karşıyaka Vergi Dairesi mükelleflerinden (C)'nin vadesi geçmiş vergi borçları için cebri takibe geçilmiş ve haczedilen bir gayrımenkulü 15.01.1999 tarihinde 11.570.000.000 TL.na satılarak, satış bedeli aynı gün tahsil edilmiştir. Vergi dairesince satış işlemi gerçekleşinceye kadar 31.000.000 TL. takip gideri yapılmıştır. Mükelleften aranılan amme alacağına ilişkin bilgiler 1 ve 2 no'lu sütunlarda gösterilmiş olup, 11.570.000.000 TL tahsilatın mahsubu, 3 no'lu sütundaki gibi yapılacaktır.
|
Ödeme Tarihi İtibariyle Amme Alacağının |
Ödemenin Mahsubu |
Türü |
(1) Vadesi |
(2) Miktarı (TL) |
(3) Mahsup (TL) |
Takip gideri |
|
31.000.000 |
31.000.000 |
Gelir Vergisi |
30.09.1997 |
2.500.000.000 |
2.500.000.000 |
Gecikme zammı |
|
5.550.000.000 |
5.550.000.000 |
G. stp. V. |
20.01.1998 |
200.000.000 |
200.000.000 |
Gecikme zammı |
|
324.000.000 |
324.000.000 |
KDV |
25.01.1998 |
750.000.000 |
750.000.000 |
Gecikme zammı |
|
1.215.000.000 |
1.215.000.000 |
Gelir Vergisi |
30.9.1997 |
3.500.000.000 |
431.034.000 |
Gecikme zammı |
|
4.620.000.000 |
568.966.000 |
|
|
18.690.000.000 |
11.570.000.000 |
Tabloda görüldüğü gibi tahsil olunan 11.570.000.000 TL.'dan öncelikle 31.000.000 TL: takip gideri düşüldükten sonra kalan miktar mükellefin vadesi önce gelen 30.09.1997 vadeli gelir vergisi ve buna ilişkin gecikme zammı borcundan başlayarak. sırası ile 20.01.1998 vadeli gelir stopaj vergisi, 25.01.1998 vadeli katma değer vergisi ve bu vergilere ilişkin gecikme zamlarına mahsup edilecektir.
Bu mahsuplardan sonra yapılan tahsilattan 1.000.000.000 TL. kalacaktır. Ancak, kalan miktar 31.03.1998 vadeli gelir vergisi ve gecikme zammının tamamını karşılamadığından mahsup alacak aslı ve gecikme zammına orantılı olarak yapılacaktır.
Bunun için borca uygulanacak gecikme zammı ile bu alacağın asıl ve fer'i toplamı hesaplanacaktır.
Gecikme zammı, 31.03.1998 ile 15.01.1999 tarihleri arasında geçen 10 aylık süre için toplam % 132 nispetine göre 3.500.000.000 x %132 = 4.620.000.000 TL., toplam alacak ise 3.500.000.000 + 4.620.000.000= 8.120.000.000 TL'dir.
Alacak aslı ve gecikme zammına yapılacak mahsup miktarlarının hesaplanmasında Örnek 1'deki formül kullanılacaktır.
Alacak aslına mahsup edilecek miktarı = |
3.500.000.000 x 1.000.000.000 8.120.000.000 |
= 431.034.000 TL |
Gecikme zammına mahsup edilecek miktarı = |
4.620.000.000 x 1.000.000.000 8.120.000.000 |
= 568.966.000 TL |
olacaktır. Mahsuptan sonra kalan 3.068.966.000 TL. alacak aslı ise vade tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilecektir.
2.3. Yürürlük
Bu maddede yapılan değişiklik 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe girmektedir. 01.01.1999 tarihinden itibaren rızaen ya da cebren yapılan tüm tahsilatların mahsubu yukarıdaki esaslara göre yapılacaktır.
01.01.1999 tarihinden itibaren 253 ve 254 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliğleri yürürlükten kaldırılmıştır.
- Menkul Mal Satışı
6183 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası;
"Menkul mallar, tahsil dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin para ile satılır. Tahsil dairesince uygun görülmesi halinde, artırma malın mahallinde de yapılabilir. Açık artırma ile satışa çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa yüksek sesle duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir. Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada satılamayan malların ikini artırması bir başka il veya ilçede yapılabilir."
şeklinde değiştirilmiştir.
Maddede yapılan değişiklik, özellik arz eden durumlarda, menkul malların satış yeri ve satış şekline yöneliktir:
Haczedilen menkul malların tahsil dairelerinin. satış mahallinde açık artırma ile satılması esastır.
Bununla birlikte, hâczedilen malın satış mahalline naklinin çok zor olması, nakil sırasında önemli bir değer kaybına uğramasının muhtemel olması gibi nedenlerle alacaklı tahsil dairesince uygun görüldüğü hallerde malın mahallinde satışının yapılması mümkün olabilecektir.
6183 sayılı Kanunun 87 nci maddesine göre haczedilen menkul mallar ilk artırmada satılamadığı takdirde ilk artırma tarihinden itibaren 15 gün içinde uygun görülen zamanlarda yeniden satışa çıkarılır.
Ancak, özellikle küçük yerleşim yerlerinde birinci artırmada alıcı çıkmaması nedeniyle satışın gerçekleşmemesi halinde, maddede yapılan değişiklik ile ilk artırmada satılamayan malların ikinci artırmasının bir başka il veya ilçede yapılabilmesi imkanı getirilmiştir.
Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar ise açık artırma usulüne başvurulmadan pazarlıkla satılabilecektir.
Satış yeri ve şekline yönelik olarak yapılan bir diğer değişiklik ise altın, zirai ürün ve hisse senedi gibi borsası bulunan malların satışının borsada yapılabileceğine ilişkindir.
3.1. Yürürlük
Maddede yapılan değişiklik 4369 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.