ANA SAYFA

YUKARI
Yazdır
Belgenin tamamı için programı satın almanız gerekmektedir.
+90 (555) 801 30 49
+90 (242) 248 23 55
+90 (212) 654 88 15
+90 (312) 231 81 36
+90 (242) 248 23 32
Tahsilat Genel Tebliği

Maliye Bakanlığından

11.12.1998
23550
Seri No 405

(*) Limited Şirketlerden Tahsil Edilemeyen Amme Alacaklarında yeni düzenlemeler hk.

22.07.1998 tarihli ve 4369 sayılı Kanun ile 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddelerinde ibare değişiklikleri yapılmış,. bazı hükümleri de yürürlükten kaldırılmıştır.

4369 sayılı Kanunla yapılan bu düzenlemelerin uygulamasına ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

  1. 6183 SAYILI KANUNUN DEĞİŞEN MADDELERİ

    1. Limited Şirketlerden Tahsil Edilemeyen Amme Alacaklarından Ortakların Sorumluluğu

      6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi, başlığı ile birlikte;

        "Limited şirketlerin amme borçları:

        Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar."

      şeklinde değiştirilmiştir.

      Yapılan bu düzenlemeye göre, limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklardır.

      Madde uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması gerekmektedir.

      1.1. Limited Şirketten Tahsil İmkanı Bulunmayan Amme Alacağı

      Amme alacağının şirketten tahsil imkanı bulunmaması;

      • Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,

      • Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,

      • Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,

      • Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması, gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı hallerdir.

      1.2. Limited Şirket Ortakları Hakkında Yapılacak Takip

      Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahıs ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.

      1.2.1. Limited Şirket Ortağı

      29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 503 ve müteakip maddelerinde limited şirketlerin kuruluşu düzenlenmiş, Kanunun 511 inci maddesinde tescil ve ilan edilecek hususlar arasında; ortakların kimliği ve koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarları yer almış, 515 inci maddesinde şirket esas mukavelesinde yapılan her değişikliğin ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edileceği, 519 uncu maddesinde de pay defterinin tutulacağı, bu deftere; ortakların ad ve soyadlarının, pay miktarlarının, vukuu bulan ödemelerin, payların devir ve intikali ve bu hususlarla ilgili değişikliklerin kaydedileceği hükme bağlanmıştır.

      Aynı Kanunun 520 nci maddesi hükmüne göre de ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, ortakların devir işlemine muvafakatı ve devrin pay defterine işlenmesi ile hüküm ifade etmektedir.

      Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden de. görüleceği gibi, limited şirket ortaklarının kimliği ve şirketteki sermaye hisselerine ilişkin bilgiler; şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmesinde, bu sözleşmede yapılan değişikliklerde, pay devrinin tescil ve ilan edilmemiş olduğu hallerde pay defterinde yer almaktadır.

      1.2.2. Ortaklar Hakkında Yapılacak Takipte Dikkat Edilecek Hususlar

      Limited şirket ortakları hakkında yapılacak takipte aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.

      • Öncelikle şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilecektir.

      • Her bir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan amme alacağından sorumlu olduğu miktar belirlenecektir.

      • Takip konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında pay devri nedeniyle farklı kişilerin ortak olması halinde, bu kişiler hakkında müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre takip yapılacaktır.

      • Ortaklar hakkında takip muamelesine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır.

      Ayrıca, 6762 sayılı Kanunun 540 ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35 inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacaklarından, haklarındaki takip Mükerrer 35 inci madde hükmü uyarınca, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre 387 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde yürütülecektir.

      Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun "Amme alacaklarının korunması" başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer koruma hükümleri yeterli şartların varlığı halinde, bu tebliğdeki düzenlemeler dikkate alınarak amme borçlusu sayılan ortak hakkında da uygulanacaktır.

      1.3. Yürürlük

      Bu Maddede yapılan değişiklik 4369 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

      Bu itibarla, 29.07.1998 tarihi ve bu tarihten sonraki dönemlere ait olan amme alacakları, limited şirketten tahsil imkanı bulunmaması halinde yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde ortaklardan takip ve tahsil olunacaktır.

    2. Ödemenin Mahsup Edileceği Alacaklar 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi;

      "Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir. Ödemenin, alacak aslı ile fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup alacağın asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılır.

      Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak mahsup edilir."

      şeklinde değiştirilmiştir.

      Maddede yapılan değişiklik iki hususa yöneliktir.

      Bunlardan biri, borçlunun muhtelif borçlarına karşılık rızaen yaptığı ödemeler ile tahsil dairelerince cebren tahsil olunan paraların mahsup sırasını belirlemektedir.

      Diğeri ise, gerek rızaen yapılan ödemelerin, gerekse cebren tahsil olunan paraların alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde, mahsubun alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacağına ilişkindir.

      6183 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile amme alacaklarının özel kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, özel kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Bakanlığınca belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, ödeme sürelerinin son gününün amme alacağının vadesini oluşturacağı hükme bağlanmıştır.

      Kanunun 51 inci maddesine göre ödeme müddetinde ödenmeyen amme alacağına vade tarihinden ödeneceği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı tatbik edilmekte ve bu alacaklar Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre tahsil dairelerince cebren tahsil edilmektedir.

      Bilindiği üzere amme alacağının süresinde ve süratli bir şekilde tahsili esastır. Bu bakımdan; amme alacaklarının süresinde ödenebilmesi, ödeme süresinde ödenmeyen alacakların cebri takibe intikali ve bu aşamada borçlunun yükümlülükleri ile karşılaşacağı müeyyideler de dikkate alınarak rızaen ve cebren yapılan tahsilatlara ilişkin mahsup işlemleri aşağıda açıklanmıştır.

      2.1. Rızaen Yapılan Ödemeler

      2.1.1. Ödeme Süresi Başlamış Henüz Vadesi Geçmemiş Alacaklara Karşılık Yapılan Ödemeler

      Madde hükmüne göre, amme borçlusunun ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş borçlarına karşılık yapacağı ödemeler öncelikle bu alacaklara mahsup edilecektir.

      Ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş alacağın aynı vadeli birden fazla türden olması ve yapılan ödemenin alacağın tamamını karşılamaması halinde, ödemenin mahsubu borçlunun talebi doğrultusunda, talep bulunmaması halinde tamamı karşılanabilen alacaktan başlanarak yapılacaktır.

      Diğer taraftan, amme alacaklarının ödeme zamanları belirli süreleri kapsamaktadır. Amme borçlusu, borcunu bu sürenin herhangi bir gününde ödeyebilir. Bu husus dikkate alınarak amme borçlusunun ödeme yaptığı tarihte vadesi sona erecek borcu bulunmaması halinde, vadesi geçmiş borçlarına karşılık ödeme yapması mümkündür.

      2.1.2. Vadesi Geçmiş Alacaklar İçin Yapılan Ödemeler

      Madde hükmüne göre vadesi geçmiş alacaklar için rızaen yapılan ödemeler, öncelikle ödemenin yapıldığı takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacağa, bu takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacak birden fazla ise her birine orantılı olarak yapılacaktır.

      Zaman aşımına uğrayacak alacağa yapılan mahsuptan sonra kalan miktar bulunması veya ödemenin yapıldığı takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacağın bulunmaması halinde yapılan ödeme, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olan alacağa mahsup edilecektir.

      Mahsup işleminde, her bir alacak aslının, fer'ileri ile birlikte tahsil edilmesi gerekmektedir. Ancak mahsup edilecek miktarın alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacaktır.

      Örnek 1: Kavaklıdere Vergi Dairesi Başkanlığı mükellefi (A), 25.01.1999 tarihinde borçlarına karşılık 392.000.000 TL. ödemede bulunmuştur. Mükelleften aranılan amme alacağına ilişkin bilgiler 1, 2 ve 3 no'lu sütunlarda gösterilmiştir. Ödemenin mahsubu, 4 no'lu sütundaki gibi yapılacaktır.

      Ödeme Tarihi İtibariyle Amme Alacağının Ödemenin Mahsubu
      Türü (1)
      Vadesi
      (2)
      Miktarı (TL)
      (3)
      Durumu
      (4)
      Mahsup (TL)
      KDV 25.01.1999 20.000.000 20.000.000
      Gelir V. 31.03.1998 150.000.000 Teminatsız 150.000.000
      Gecikme zammı 198.000.000 198.000.000
      KDV 25.05.1998 30.000.000 Teminatlı 0
      Gecikme zammı 30.600.000 0
      KDV 25.08.1998 25.000.000 Teminatsız 15.000.000
      Gecikme Zammı 15.000.000 9.000.000
      G. Stp. V. 20.10.1998 10.000.000 Teminatsız 0
      Gecikme Zammı 4.800.000 0
      483.400.000 392.000.000

      Görüldüğü gibi mükellefin ödeme yaptığı 25.01.1999 tarihi 20.000.000 TL Katma Değer Vergisi borcunun ödeme süresinin son günüdür. Bu durumda yapılan ödemeden öncelikle bu alacak tahsil edilecektir. Mükellefin 1999 yılı sonunda zamanaşımına uğrayacak borcu olmadığından, vadesi önce gelen 31.03.1998 vadeli teminatsız gelir vergisi borcu gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

      Bu mahsuplardan sonra yapılan ödemeden (392.000.000 - 368.000.000 =) 24.000.000 TL kalacaktır. İzleyen 2515/1998 vadeli alacak teminatlı olduğundan madde hükmüne göre kalan miktar 25.08.1998 vadeli teminatsız alacağa mahsup edilecektir.

      Ancak, 24.000.000 TL'lık ödeme 25.08.1998 vadeli alacak aslı ve gecikme zammının tamamını karşılamadığından mahsup, alacak aslı ve gecikme zammına orantılı olarak yapılacaktır.

      Bunun için borca uygulanacak gecikme zammı ile bu alacağın asıl ve fer'i toplamı hesaplanacaktır.

      Gecikme zammı 25.08.1998 ila 25.01.1999 tarihleri arasında aylık % 12 nispetine göre 5 aylık süre için 25.000.000 X %60 = 15.000.000 TL, toplam alacak ise 25.000.000+15.000.000 = 40.000.000. TL'dir.

      Alacak aslı ve gecikme zammına yapılacak mahsup miktarı aşağıdaki formüle göre bulunacaktır.

      Her bir alacak için yapılacak mahsup miktarı = Her bir alacak miktarı x Yapılan Ödeme
      Toplam alacak miktarı

      Buna göre 24.000.000 TL'nin

      Alacak aslına mahsup edilecek miktarı = 25.000.000 x 24.000.000
      40.000.000
      = 15.000.000 TL

      Gecikme zammına mahsup edilecek miktarı = 15.000.000 x 24.000.000
      40.000.000
      = 9.000.000 TL

      olacaktır. Mahsuptan sonra kalan 10.000.000 TL alacak aslı ise vade tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilecektir.

      Örnek 2: Pendik Vergi Dairesi mükellefi (B), vadesi geçmiş borçları için 04.02.1999 tarihinde 50.000.000.000 TL ödemede bulunmuştur. Mükelleften aranılan amme alacağına ilişkin bilgiler 1, 2 ve 3 no'lu sütunlarda gösterilmiştir. Mükellefin ödemenin yapıldığı yıl içerisinde zamanaşımına uğrayacak borcu yoktur. Mükellefin borçları; 1995 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucu kesinleşen gelir vergisi ve kaçakçılık cezası olmak üzere iki. tür asli alacak, gecikme zammı. ve gecikme faizi olmak üzere iki tür fer'i alacaktan oluşmaktadır. Ödemenin mahsubu, 4 no'lu sütundaki gibi yapılacaktır.

      Ödeme Tarihi İtibariyle Amme Alacağının Ödemenin Mahsubu
      Türü (1)
      Vadesi
      (2)
      Miktarı (TL)
      (3)
      Durumu
      (4)
      Mahsup (TL)
      Gelir Vergisi 07.04.1997 9.000.000 Teminatsız 2.828.054.000
      Gecikme zammı 28.080.000.000 8.823.529.000
      Kaçakçılık Cezası 07.04.1997 27.000.000.000 8.484.162.000
      Gecikme Zammı 84.240.000.000 26.470.588.000
      Gecikme Faizi 07.04.1997 10.800.000.000 3.393.667.000
      Toplam 150.120.000.000 50.000.000.000

      Görüldüğü gibi yapılan 50.000.000.000 TL. ödeme, vadeleri aynı olan asıl alacaklar ve fer'ilerinin tamamı olan 159.120.000.000 TL'nı karşılamamaktadır. Bu durumda, ödemenin mahsubunun her bir alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılması gerekmektedir.

      Bunun için asıl ve fer'ileri itibariyle her bir alacağa yapılacak mahsup miktarının hesaplanmasında Örnek 1'deki formül kullanılacaktır.

      Buna göre 50.000.000.000 TL'nin;

      Gelir vergisine
      mahsup edilecek miktarı =
      9.000.000.000 x 50.000.000.000
      159.120.000.000
      = 2.828.054.000 TL

      Gelir vergisinin
      gecikme zammına mahsup
      edilecek miktarı =
      26.080.000.000 x 50.000.000.000
      159.120.000.000
      = 8.823.529.000 TL

      olarak bulunacaktır. Aynı formül kullanılarak Kaçakçılık Cezasına mahsup edilecek miktar 8.484.162.000 TL, Kaçakçılık Cezasının Gecikme Zammına mahsup edilecek miktar 26.470.588.000 TL. olarak bulunacak, ödemeden geriye kalan 3.393.667.000 TL Gecikme Faizine mahsup edilecektir.

      2.2. Cebren Tahsil Olunan Paralar

      Amme alacağına karşılık cebren tahsil edilen paralar, önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine mahsup edilecektir. Tahsil edilen paranın alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacaktır.

      Ödeme süresi geçmiş alacaklar için cebren tahsil muameleleri, ödeme emri tebliği, teminatlı alacaklarda ise borcun ödenmesi için bildirimde bulunulması ile başlamaktadır.

      6183 sayılı Kanunun;

      • 55 inci maddesine göre ödeme emri ile borçluya; 7 gün içerisinde borcunu ödemesi ya da borca karşılık mal bildiriminde bulunması, aksi halde borcun cebren tahsil edileceği ve mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile cezalandırılacağı hususu,

      • 56 ncı maddesi ile de karşılığında teminat alınmış olan borcunu 7 gün içinde ödemesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği ve diğer şekillerle cebren tahsile devam edileceği,

      bildirilmektedir. Bu tebligatlar ile borçluya yükümlülükleri ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde karşılaşacağı müeyyideler hatırlatılmaktadır.

      Borçlunun verilen bu sürelerde borcunu ödememesi halinde amme alacağı; borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen mallarının haczi ve satışı, teminatlı alacaklarda teminatın paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edilecektir.

      Bu durum dikkate alınarak cebren tahsil olunan amme alacaklarının mahsubu, cebren tahsil muamelelerinin safhalarına göre aşağıdaki şekilde yapılacaktır.

      2.2.1. Ödeme Emri Tebliği veya Teminatlı Alacaklar İçin Yapılan Bildirim Üzerine Ödemeler

      Ödeme emri tebliği veya teminatlı alacaklar için yapılan bildirim üzerine verilen sürelerde veya daha sonraki tarihlerde yapılacak ödemeler bu tebligatlarla istenilen alacaklara mahsup edilecektir. Ödemenin alacak aslı ve fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacaktır.

      2.2.2. Haciz ve Satış İşlemleri Sırasında Yapılan Ödeme ve Tahsilatlar

      Cebri tahsil işlemleri sırasında borçlunun, haciz ve satış işlemlerinin yaratacağı olumsuzlukları gidermek amacıyla haciz işlemi sırasında, haciz tarihinden hacizli malın satışına kadar haczi yapan memura veya tahsil dairesine borcunu tamamen veya kısmen ödemesi mümkündür. Yapılan bu ödemeler cebren tahsil hükmündedir.

      Yapılan hacze rağmen borç ödenmediği takdirde haczedilen her türlü mal satılarak paraya çevrilmektedir. Haczedilen malların satışının ne şekilde yapılacağı her malın özelliğine göre 6183 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde düzenlenmiştir. Para, döviz, teminat mektubu gibi likit kıymetlerin paraya çevrilmesi ise nakdin tahsil dairesine intikal etmesidir.

      Bu şekilde tahsil olunan paralardan, aynı Kanunun 74 üncü maddesine göre önce ilan, nakil gibi takip masrafları düşüldükten sonra geriye kalan kısım takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak mahsup edilecektir.

      Örnek 3: Karşıyaka Vergi Dairesi mükelleflerinden (C)'nin vadesi geçmiş vergi borçları için cebri takibe geçilmiş ve haczedilen bir gayrımenkulü 15.01.1999 tarihinde 11.570.000.000 TL.na satılarak, satış bedeli aynı gün tahsil edilmiştir. Vergi dairesince satış işlemi gerçekleşinceye kadar 31.000.000 TL. takip gideri yapılmıştır. Mükelleften aranılan amme alacağına ilişkin bilgiler 1 ve 2 no'lu sütunlarda gösterilmiş olup, 11.570.000.000 TL tahsilatın mahsubu, 3 no'lu sütundaki gibi yapılacaktır.

      Ödeme Tarihi İtibariyle Amme Alacağının Ödemenin Mahsubu
      Türü (1)
      Vadesi
      (2)
      Miktarı (TL)
      (3)
      Mahsup (TL)
      Takip gideri 31.000.000 31.000.000
      Gelir Vergisi 30.09.1997 2.500.000.000 2.500.000.000
      Gecikme zammı 5.550.000.000 5.550.000.000
      G. stp. V. 20.01.1998 200.000.000 200.000.000
      Gecikme zammı 324.000.000 324.000.000
      KDV 25.01.1998 750.000.000 750.000.000
      Gecikme zammı 1.215.000.000 1.215.000.000
      Gelir Vergisi 30.9.1997 3.500.000.000 431.034.000
      Gecikme zammı 4.620.000.000 568.966.000
      18.690.000.000 11.570.000.000

      Tabloda görüldüğü gibi tahsil olunan 11.570.000.000 TL.'dan öncelikle 31.000.000 TL: takip gideri düşüldükten sonra kalan miktar mükellefin vadesi önce gelen 30.09.1997 vadeli gelir vergisi ve buna ilişkin gecikme zammı borcundan başlayarak. sırası ile 20.01.1998 vadeli gelir stopaj vergisi, 25.01.1998 vadeli katma değer vergisi ve bu vergilere ilişkin gecikme zamlarına mahsup edilecektir.

      Bu mahsuplardan sonra yapılan tahsilattan 1.000.000.000 TL. kalacaktır. Ancak, kalan miktar 31.03.1998 vadeli gelir vergisi ve gecikme zammının tamamını karşılamadığından mahsup alacak aslı ve gecikme zammına orantılı olarak yapılacaktır.

      Bunun için borca uygulanacak gecikme zammı ile bu alacağın asıl ve fer'i toplamı hesaplanacaktır.

      Gecikme zammı, 31.03.1998 ile 15.01.1999 tarihleri arasında geçen 10 aylık süre için toplam % 132 nispetine göre 3.500.000.000 x %132 = 4.620.000.000 TL., toplam alacak ise 3.500.000.000 + 4.620.000.000= 8.120.000.000 TL'dir.

      Alacak aslı ve gecikme zammına yapılacak mahsup miktarlarının hesaplanmasında Örnek 1'deki formül kullanılacaktır.

      Alacak aslına mahsup
      edilecek miktarı =
      3.500.000.000 x 1.000.000.000
      8.120.000.000
      = 431.034.000 TL

      Gecikme zammına mahsup
      edilecek miktarı =
      4.620.000.000 x 1.000.000.000
      8.120.000.000
      = 568.966.000 TL

      olacaktır. Mahsuptan sonra kalan 3.068.966.000 TL. alacak aslı ise vade tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilecektir.

      2.3. Yürürlük

      Bu maddede yapılan değişiklik 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe girmektedir. 01.01.1999 tarihinden itibaren rızaen ya da cebren yapılan tüm tahsilatların mahsubu yukarıdaki esaslara göre yapılacaktır.

      01.01.1999 tarihinden itibaren 253 ve 254 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliğleri yürürlükten kaldırılmıştır.

    3. Menkul Mal Satışı

      6183 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası;

        "Menkul mallar, tahsil dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin para ile satılır. Tahsil dairesince uygun görülmesi halinde, artırma malın mahallinde de yapılabilir. Açık artırma ile satışa çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa yüksek sesle duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir. Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada satılamayan malların ikini artırması bir başka il veya ilçede yapılabilir."

      şeklinde değiştirilmiştir.

      Maddede yapılan değişiklik, özellik arz eden durumlarda, menkul malların satış yeri ve satış şekline yöneliktir:

      Haczedilen menkul malların tahsil dairelerinin. satış mahallinde açık artırma ile satılması esastır.

      Bununla birlikte, hâczedilen malın satış mahalline naklinin çok zor olması, nakil sırasında önemli bir değer kaybına uğramasının muhtemel olması gibi nedenlerle alacaklı tahsil dairesince uygun görüldüğü hallerde malın mahallinde satışının yapılması mümkün olabilecektir.

      6183 sayılı Kanunun 87 nci maddesine göre haczedilen menkul mallar ilk artırmada satılamadığı takdirde ilk artırma tarihinden itibaren 15 gün içinde uygun görülen zamanlarda yeniden satışa çıkarılır.

      Ancak, özellikle küçük yerleşim yerlerinde birinci artırmada alıcı çıkmaması nedeniyle satışın gerçekleşmemesi halinde, maddede yapılan değişiklik ile ilk artırmada satılamayan malların ikinci artırmasının bir başka il veya ilçede yapılabilmesi imkanı getirilmiştir.

      Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar ise açık artırma usulüne başvurulmadan pazarlıkla satılabilecektir.

      Satış yeri ve şekline yönelik olarak yapılan bir diğer değişiklik ise altın, zirai ürün ve hisse senedi gibi borsası bulunan malların satışının borsada yapılabileceğine ilişkindir.

      3.1. Yürürlük

      Maddede yapılan değişiklik 4369 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

  2. İBARE DEĞİŞİKLİKLERİ

    1. Teminat isteme

      4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin ( B ) fıkrasının 1 numaralı bendi ile 6183 sayılı Kanunun "Teminat isteme" başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan

        "Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinde sayılan kaçakçılık halleri ile mükerrer 347 nci maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen…" ibaresi "213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan …"

      şeklinde değiştirilmiştir.

      4369 sayılı Kanun ile 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ceza sisteminde yapılan değişiklikle kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kaldırılarak yerine vergi ziyaı cezası ihdas edilmiştir. Bu değişikliğe paralel olarak 6183 sayılı Kanunda da ibare değişiklikleri yapılmıştır.

      4369 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile de, 01.01.1999 tarihinden önceki vergilendirme dönemleri için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin ibare değişikliğinden önceki hükmünün geçerli olacağı, hükme bağlanmıştır.

      Bu düzenleme ile, 01.01.1999 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bu tarihten sonra yapılacak inceleme ve tarhiyatlar sırasında teminat istenmesini gerektiren hallerin tespiti hususuna açıklık getirilmiş ve bu durumda eski hükümlerin geçerli olacağı belirtilmiştir.

      Değişiklik 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe girmektedir.

    2. Gecikme Zammı

      4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin ( B ) fıkrasının 2, 3 ve 4 numaralı bentleri ile 6183 sayılı Kanunun "Gecikme zammı, nispet ve hesabı" başlıklı 51 inci maddesinin;

      • İkinci fıkrasında yer alan "5.000" ibaresi "500.000"

      • Üçüncü fıkrasında geçen "….kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları…" "…vergi ziyaı cezası…",

      • Dördüncü fıkrasında yer alan "…iki katına kadar artırmaya veya bu nispetleri %30'una kadar indirmeye. yeniden kanuni hadlerine getirmeye ve gecikme zammı asgari miktarını 10 katına…" ibaresi "…%10'una kadar indirmeye, bir katına kadar artırmaya ve gecikme zammı asgari miktarını 3 katına…"

      şeklinde değiştirilmiştir.

      Gecikme zammı asgari miktarını, 5.000 liradan 500.000 liraya çıkaran hüküm ile gecikme zammı nispetlerini ve asgari miktarını belirleme. hususlarında Bakanlar Kuruluna verilen yetki hükmü 4369 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

      51 inci maddenin üçüncü fıkrasında yapılan ibare değişikliği ise ceza sisteminde yapılan değişikliklere paralel olarak 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe girmektedir.

      4369 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası ile "213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından; vadesi 01.01.1999 tarihinden önce olup, bu tarih itibariyle ödenmemiş olanlar ile 01.01.1999 tarihinden sonra kesinleştiği halde ödenmeyenlere, vade tarihinden ödendikleri tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 61 inci maddesine göre gecikme zammı uygulanır." hükmüne yer verilmek suretiyle de 01.01.1999 tarihinden önce kesinleştiği halde vadesinde ödenmeyen kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları ile bu tarihten önceki dönemler için 01.01.1999 tarihinden sonra kesilecek olan bu cezalara, vade tarihlerinden ödeme tarihlerine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanacağı açıklanmıştır.

    3. KALDIRILAN HÜKÜMLER

      1. Taksitlerin Zamanında Ödenmemesi

        4369 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile 6183 sayılı Kanunun "Taksitlerin zamanında ödenmemesi" başlıklı 38 inci maddesi 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

        Bazı amme alacakları, kanunları gereği taksitler halinde ödenebilmektedir.

        6183 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan 38 inci maddesine göre bu taksitlerden biri vadesinde ödenmez ise; tahsil dairesince bu taksitle beraber vadesi henüz gelmeyen izleyen taksitler de cebri takibe alınmakta, ancak vadesinde ödenmeyen taksidin, haczedilen malların paraya çevrilmesine kadar ödenmesi halinde cebri takibe son verilerek izleyen taksitlerin kanuni ödeme sürelerinde ödenmesine imkan verilmekte idi.

        Bu. hükmün yürürlükten kaldırılması ile özel kanunları gereğince taksitler halinde ödenmesi gereken amme alacaklarının taksitlerinden biri süresinde ödenmese de amme alacağının tamamı muaccel hale gelmeyecek, sadece süresinde ödenmeyen taksit cebri takibe konu olacaktır.

      2. Amme Borçlularının İlanı

        4369 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile.213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesine eklenen fıkra ile Maliye Bakanlığı, mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanlarının, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarının açıklanması huşusunda yetkili kılınmıştır.

        Bu nedenle, 4369 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile 6183 sayılı Kanunun "Yasaklar ve cezalar" başlıklı 107 nci maddesinin amme borçlularının ilanına ilişkin üç, dört ve beşinci fıkraları Kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı 29.07.1998 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.

        Buna paralel olarak 384, 386, 394, 399 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliğleri de yürürlükten kaldırılmıştır.

Tebliğ olunur.